Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/537
Karar No: 2020/109
Karar Tarihi: 15.01.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/537 Esas 2020/109 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2019/537 E.  ,  2020/109 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekilİi, davalıların müvkekili kurum tarafından yapılan ihalelerin yüklenicileri olduğunu, ihale ile iş alan şirketler iş yeri devri hükümlerine göre önceki şirket işcilerini devralarak çalıştırmaya devam ettiklerini, davalıların ve alt yüklenicilerin müvekkili kurumdan iş aldıkları dönemlerde çalıştırdıkları işçilerden dolayı doğan ve belediyelerince ödenmek zorunda kalan her türlü hak ve alacaktan, ihale sözleşmeleri ve Borçlar Kanun"un hükümleri doğrultusunda aslen sorumlu olduklarını, İşçi ..."in alacaklarının tahsili için müvekkili kurum aleyhine Adana 4. İş Mahkemesinin 2011/560 Esas, 2012/980 karar sayılı ilamı ile, alacaklarının müvekkil idareden tahsiline karar verildiğini, alacaklının ... 1. İcra Müdürlüğünün 2013/11532 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, toplam borcun 19.940,04 TL olup, bu miktarın alacaklı vekili Av. ..."a 14/01/2014 tarihinde ödendiğini ileri sürerek, toplam 19.940,04.TL kurum zararının ödeme tarihi olan 14/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilinin talep edildiği, duruşmaya gelerek bu beyanını yenilemiştir.
    Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalılar cevap dilekçesi ibraz etmemişlerdir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların davacı belediye tarafından yapılan ihalelerin yüklenicileri oldukları, işyeri devir hükümlerine göre şirket işçilerini devralarak çalıştırmaya devam ettikleri, dava dışı işçinin açtığı dava sonucu kesinleşen karar nedeniyle icra takip dosyasında hak ve alacakları kapsamında ödemede bulunduğu, taraflar arasındaki ilişkinin dayanağı, ihale sözleşme ve şartnameleri kapsamında BK"nın ve Kamu İhale Kanunu hükümleri olup Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2004/11-254 esas ve 2004/294 karar sayılı ilamı da gözetilerek taşeron firmaların çalıştırdıkları işçiler nedeniyle doğan ve kesinleşen davacının ödediği tazminatın davalılara rücu hakkına sahip olduğu ve alınan bilirkişi raporuna göre işçinin davalıların yanında çalıştıkları süreler göz önüne alınarak bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlara göre ve sözleşmesinde özel hüküm bulunmayan Seyhan İmar ve ... işçinin yanlarında çalıştığı süreye tekabül eden ücretin yarısından sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
    İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
    Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
    İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
    Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
    İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
    İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
    Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir.
    Bu durumda mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davalıların ödenen bedelin yarısından sorumlu tutulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi