18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/767 Karar No: 2015/6358 Karar Tarihi: 20.04.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/767 Esas 2015/6358 Karar Sayılı İlamı
18. Hukuk Dairesi 2015/767 E. , 2015/6358 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ...Köyü 327 ada 4 parsel sayılı taşınmazın Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Hükme esas alınan 03.06.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda somut emsal alınan 306 ada 1 parselin dava konusu taşınmazla karşılaştırılması sonucunda; dava konusu taşınmaz somut emsalden kıymetli kabul edilmek suretiyle değerlendirme yapılmış ve mahkemece de bu rapora dayalı olarak hüküm kurulmuştur. 2942 sayılı Yasanın 11. maddesinin (d) bendi gereğince emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmaz ile emsalin karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Bu itibarla dava konusu taşınmazın ve emsalin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin oranı ile bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan oran birbirinden fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişki giderilmelidir. Dosyaya getirtilen kayıtlara göre; dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle, emlak vergisine esas asgari m² değeri 24,00 TL, emsal alınan 306 ada 1 parsel nolu taşınmazın asgari m² değeri ise 27,00 TL.’dir. Emlak vergi değerleri bakımından somut emsalin değeri dava konusu taşınmazdan daha fazla olduğunu göstermektedir. Buna göre dava konusu taşınmazın en fazla emsal ile eşdeğer olduğunun tespiti gerekirken, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan 1,5 kat daha değerli olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde yeterli, inandırıcı ve somut gerekçelere de dayandırılmayan rapora dayanılarak hüküm kurulmuş olması, 2-Bozma öncesi raporda kamulaştırmadan artan kısma %85 oranında değer kaybı verildiği ve bu husus bozma konusu yapılmadığı halde bozma sonrası hükme esas alınan raporda artan kısma %36,5 oranında değer kaybı verilmesi, 3-Tespit edilen kamulaştırma bedeline yasal faize hükmedilmiş ise de faizin 15.06.2006 yerine 14.06.2006 tarihinden başlatılması ve bozma sonrası hükmedilen bedelin düştüğü dikkate alınarak ilk karar tarihi olan 22.02.2008 tarihine kadar hükmedilmesi gerekirken karar tarihine (17.12.2013) kadar yasal faize hükmedilmesi, 4-Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra belirlenip hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.