22. Hukuk Dairesi 2015/24839 E. , 2018/6445 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalılar vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.03.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar adına vekili Avukat ...ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, dava dilekçesinde, davacı işçinin 16/10/2014 tarihinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiği iddia edilmiştir. Davacı vekili tarafından keşide edilen, Ankara 16. Noterliği’nin 23/10/2014 tarihli ve 25414 yevmiye numaralı ihtarnamesinde ise, davacının izinde olduğu 16/10/2014 tarihinde, işveren vekili tarafından işçiye gıyabında hakaret edilerek iş sözleşmesinin işverence feshedildiği şeklinde açıklama yapılmıştır. Davalı taraf, davacının iddia edilen tarihte izinde olduğunu, izin dönüşü iş başı yapması gerekirken, 21/10/2014-22/10/2014 tarihlerine ilişkin iş göremezlik raporu sunduğunu, rapor bitiminde ise 23/10/2014 ve 24/10/2014 tarihlerinde işe mazeretsiz gelmediğini, iş sözleşmesinin müvekkili tarafından devamsızlık haklı sebebiyle feshedildiğini savunarak, dosyaya devamsızlık tutanakları, iş göremezlik belgesi ve ihtarnameler sunulmuştur.
Dairemizce temyiz incelemesi yapılan .. 4. İş Mahkemesi’nin 2014/573 esas ve 2015/293 karar sayılı ile 2014/571 esas ve 2015/292 karar sayılı dosya içeriklerinden, işyerinde 16/10/2014 tarihinde, bir kısım işçilerin çalışma koşulları hakkında işveren vekili ile yaptıkları görüşmede, işveren vekilinin bu işçilere “çalışıyorsanız çalışın, çalışmıyorsanız s...r olun gidin” şeklinde sinkaflı sözler sarf etmesi üzerine, işçilerin işyerini terk ederek eylemli olarak iş sözleşmesini feshettikleri anlaşılmaktadır (Dairemizin 2015/31910 esas ve 2018/6446 karar; 2015/31911 esas ve 2018/6447 karar sayılı kararları).
Eldeki dava dosyasında ise, davacının 16/10/2014 tarihinde izinde olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Dolayısıyla, davacının, yukarıda bahsi geçen olayın yaşandığı gün işyerinde olmadığı açıktır. Ayrıca, davalı vekili, davacının izin dönüşü iş başı yapması gerekirken, 21/10/2014-22/10/2014 tarihlerine ilişkin iş göremezlik raporunu işverene sunduğunu savunmuştur. Dosyada bulunan 21/10/2014-22/10/2014 tarihlerine ilişkin iş göremezlik (istirahat) raporu da bu savunmayı doğrulamaktadır.
Davacının gerek 16/10/2014 tarihinde izinde olması, gerekse de işverene 21/10/2014-22/10/2014 tarihlerine ilişkin iş göremezlik (istirahat) raporu sunmuş olması dikkate alınarak, dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının 16/10/2014 tarihinde iş sözleşmesinin hakaret edilerek feshedildiği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı açıktır. İşyerinde çalışan başka işçilere, işveren vekili tarafından sarf edilen sözler ise, davacıya haklı fesih imkanı tanımamaktadır. Davacının iş göremezlik raporunun süresinin bitiminden sonra 23/10/2014 ve 24/10/2014 tarihlerinde haklı bir mazereti bulunmadan işe gelmeyerek devamsızlık yaptığı sabittir. Anılan sebeplerle, davalı işverenin devamsızlık sebebiyle iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gözetilerek, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalılar yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.