10. Ceza Dairesi 2018/327 E. , 2018/2855 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 26/02/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, karar ittihazına mahal bulunmadığına ilişkin Turgutlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02/10/2017 tarihli ve 2017/38 esas, 2017/379 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/03/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla ...:
1- Şüpheli hakkında, 30/07/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği,
2- Şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesine uyarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne müracaat ettiği ve kendisine burada yazılı olarak yükümlülüklerinin tebliğ edildiği ve yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde hakkında kamu davası açılacağının ihtar edildiği, ancak daha sonra yükümlülüklerine aykırı davranması üzerine uyarı müzekkeresi tebliğ edildiği,
3- Ancak şüphelinin yeniden yükümlülüklerine aykırı davranması üzerine TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca “...tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği...” gerekçesiyle kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açıldığı,
4- Yapılan yargılama sonucunda, Turgutlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02/10/2017 tarihli ve 2017/38 esas, 2017/379 sayılı kararı ile “sanığın fiilinden kaynaklanan herhangi bir kast veya kusurunun da bulunmadığı düşünülerek denetim planının ihlali konusunda dava açılmasının ertelenmesi kararının infazının devamının uygun olduğu” şeklindeki gerekçeye dayanılarak kovuşturma şartı bulunmadığından bahisle “karar ittihazına mahal bulunmadığına” ve “sanık hakkındaki denetimli serbestlik tedbirinin kaldığı yerden devamına” karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, sanığa Manisa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce uygulanacak programın tebliğ edildiği, sanığın 21/09/2016 tarihinde seminere katılmadığı ve buna ilişkin uyarı yazısının tebliğ edildiği, sanığın buna rağmen 09/11/2016 tarihinde tekrar seminere katılmadığı ve vakıa sorumlusu ile görüşmeye gelmediği, böylece yapılan uyarıya rağmen denetimli serbestlik yükümlülüğüne uymamakta ısrar ettiğinden dolayı denetimli serbestlik dosyasının iade edilmesi karşısında 5237 sayılı Kanun’un 191/4. maddesi gereğince açılan kamu davasında, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde tahdidî olarak sayılan hüküm çeşitleri arasında yer almayan karar ittihazına mahal bulunmadığı şeklinde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Turgutlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02/10/2017 tarihli ve 2017/38 esas, 2017/379 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve tedavi ile birlikte denetimli serbestlik tedbirine karar verilen şüphelinin yükümlülüklerini birinci kez ihlal etmesinden sonra uyarılmasına rağmen ikinci kez ihlal ettiği ve bu şekilde TCK’nın 191/4. maddesinde "kovuşturma şartı" olarak düzenlenen "yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etme koşulunun" gerçekleştiği gerekçesiyle kamu davası açıldığı, ancak mahkemece yapılan yargılama esnasında sanığın yükümlülüklerine aykırı davranmasına ilişkin mazeretler beyan ettiği, sanığın bu savunmalarının da mahkemece haklı görülerek delil değerlendirmesi kapsamında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu bakımından "kovuşturma şartı" olan "yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etme koşulu" gerçekleşmeden kamu davası açıldığı kanaatine varılarak “karar ittihazına mahal bulunmadığına” ve “sanık hakkındaki denetimli serbestlik tedbirinin kaldığı yerden devamına” karar verildiğinin anlaşılması karşısında, mahkemenin takdiri ile delillerin değerlendirilmesine ilişkin hususlar kanun yararına bozma olağanüstü kanun yoluna konu olamayacağından, kanun yararına bozma talebinde yer alan “işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği” yönündeki düşünce yerinde görülmemiş ise de,
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada, mahkemece yapılan delil değerlendirmesi sonucunda "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulunun" gerçekleşmediğinin anlaşılması durumunda, Mahkeme tarafından CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi gereğince bu şartın gerçekleşmesini beklemek üzere “davanın durmasına” ve denetimli serbestlik dosyasının infazına devam edilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, CMK’nın 223. maddesinde karar ve hüküm türleri arasında sayılmayan “karar ittihazına mahal bulunmadığına” dair karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu, bununla birlikte mahkemece “sanık hakkındaki denetimli serbestlik tedbirinin kaldığı yerden devamına” karar verilmiş olması karşısında, mahkemece verilen kararın esasen “durma kararı” niteliğinde olduğu ve bu şekildeki bir yasaya aykırılığın 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin kıyasen uygulanması ile Dairemizce düzeltilmesinin mümkün olduğu değerlendirilerek kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; karar ittihazına mahal bulunmadığına ilişkin Turgutlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02/10/2017 tarihli ve 2017/38 esas, 2017/379 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan “karar ittihazına mahal bulunmadığına” şeklindeki ibarenin ÇIKARILMASINA, çıkarılan bu ibarenin yerine “kamu davasının durmasına” ibaresinin EKLENMESİNE, hükmün gereklerinin bu şekilde yerine getirilmesine, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 22.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.