22. Hukuk Dairesi 2015/24841 E. , 2018/6444 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ... davalılar vekillerince istenilmesi ve davalı Biter Kardeşler Güvenlik Kırt. Gıda avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.03.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı Biter Kardeşler Güvenlik Kırt. Gıda adına vekili Avukat ... ve davalı ... adına vekili avukat Melahat Alaftan ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin davalı ...’na bağlı işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının ve davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, gece amiri olarak çalışan davacının hasta bakıcılık görevinde çalıştırılmak istenmesi ve çalışma koşullarındaki değişikliğin davacı tarafça kabul edilmemesi sebebiyle, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği esas alınarak, kıdem ve ihbar tazminatı alacakları hüküm altına alınmıştır. Ancak, dosya içeriğinde bulunan, davacı işçinin, ...’na hitaben yazdığı 29/05/2013 tarihli dilekçesi içeriğinin incelenmesinden, görevine ilişkin çalışma koşullarındaki esaslı değişiklik sebebiyle iş sözleşmesini 30/05/2013 tarihi itibariyle feshettiği anlaşılmaktadır. Bu halde, işçi tarafından iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği sabit olduğundan, kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınması sonucu itibariyle doğru ise de, ihbar tazminatı alacağı talebinin reddine karar verilmelidir. Davacının ihbar tazminatı alacağına hak kazandığının kabul edilmesi yerinde değildir.
3-Fazla çalışma ücreti alacağı bakımından, davacının gece vardiyasında (18:00-08:00 saatleri arasında) çalıştıktan sonra takip eden iki gün dinlenip dinlenmediği noktasında, davacı tanıkları ile davalı tanıkları beyanları arasında çelişki bulunduğu görülmektedir. Çelişkinin giderilmesi için tanıkların yeniden dinlenilmesi gereklidir. Anılan sebeple, taraf tanıkları yeniden dinlenilerek, bahsi geçen çelişki giderilmeye çalışılmalıdır. Çelişki giderilemediği takdirde ise, işçi imzasını taşımayan puantajlarda “Vİ” kısaltmasıyla gösterilen vardiya izin günlerinin gerçeğe uygun olup olmadığı noktasında, davalı şirket vekilinin duruşmanın 02/12/2014 tarihli celsesindeki yemin teklifi nazara alınarak sonuca gidilmelidir.
4-Mahkemece, yıllık izin ücreti alacağı hesaplamasında, davacının her tam yıl için yirmi günlük izne hak kazandığı esas alınarak bakiye kullanılmayan izin süresinin belirlendiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, dava konusu bir yıldan beş yıla kadar çalışma süresi için yıllık ondört gün, beş yıldan fazla onbeş yıldan az olan çalışmalar bakımından ise yıllık yirmigün izne hak kazanıldığının esas alınması gereklidir. Yıllık izin ücreti alacağı hesaplanmasında, anılan kanun maddesinin dikkate alınmaması hatalıdır.
5-Davalı ... tarafından dosyaya sunulan 11/10/2007 tarihli banka dekontunda, davacı adına Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün 2007/3103 sayılı takip dosyasına 3.095,75 TL yatırıldığı bilgisi bulunmaktadır. Davacı vekili, bu ödemenin dava konusu yapılmayan 01/05/2005 tarihinden önceki çalışma dönemine ilişkin olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, söz konusu ödemenin hangi alacağa ilişkin olduğu noktasında icra dosyasının celp edilerek incelenmemesi ve değerlendirme yapılmaması hatalıdır.
6-Hüküm sonucunun “5-a)” numaralı bendinde, davalı ...’nın harçtan muaf olduğunun dikkate alınmayarak, davacı tarafça ödenen harçtan davalı Bakanlığın sorumlu tutulması bir diğer hatalı yöndür.
7-Kabule göre de, fazla çalışma ücreti alacağında uygulanan indirim sebebiyle reddedilen kısım hariç tutularak davanın reddedilen miktarı esas alındığında, davalılar lehine 200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, davalılar yararına takdir edilen 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.