14. Hukuk Dairesi 2017/5586 E. , 2018/4554 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.08.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İİK"nun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine karar, Dairemizin 06.06.2013 tarihli, 2013/6794-8667 Esas-Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece, davanın kabulüne ve ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki ... arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle "... arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. ... taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
Bu durum kanun değişikliğinden kaynaklandığından usuli kazanılmış hak da oluşturmaz.
5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihinde yapılan değişiklikten sonra artık borçlunun (zaten paylı mülkiyete konu olan) payının doğrudan satışı mümkün hale geldiğinden ve alacaklının ortaklığın giderilmesi davası açmakta hukuki yararı kalmadığından davanın reddi gerekir.
Somut olaya gelince, davacılardan ...’ün karar tarihinden önce yargılama sırasında 14.11.2014 tarihinde öldüğü nüfus kaydından anlaşılmaktadır. Bu nedenle HMK’nın 125. maddesi uyarınca mirasçılık belgesi alınması ve tüm mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması veya TMK’nın 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci tayini ile davanın temsilci huzurunda görülmesi gerekir.
Öte yandan, davacılardan ... davanın açıldığı tarihte reşit olduğu halde babası olan diğer davacı ... velayeten avukata verdiği vekaletnameyle davayı takip ettiğinden davacı ...’ın davada yer almasının sağlanması, taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, değinilen hususlar gözönünde bulundurulmaksızın eksik taraf teşkiliyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde iadesine, 18.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.