14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/18769 Karar No: 2018/4552 Karar Tarihi: 18.06.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18769 Esas 2018/4552 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/18769 E. , 2018/4552 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.11.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, 81 parsel sayılı taşınmazı lehine geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ayrı ayrı temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle ... alanlarında, nihayet bir ... aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Somut olayda, hüküm sonucunda 81 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit tesisine karar verilmiş ise de, tesis edilecek geçitin eninin kaç metre genişliğinde olduğunun hükmün infazında tereddüt meydana getirmeyecek şekilde hüküm sonucunda açıkça gösterilmediği anlaşılmıştır. Ayrıca, davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gereklidir. Mahkemece, yukarıda değinilen hususlar gözetilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.