7. Hukuk Dairesi 2013/27688 E. , 2014/7303 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 20/09/2013
Numarası : 2011/721-2013/663
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı 13.05.2005 ile 30.09.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde domi şef olarak 1200,00 TL aylık ücret ile haftanın 3 günü 16.00-24.00 saatleri, haftanın kalan 3 günü 12.00-24.00 saatleri ve son 7 ay haftanın 6 günü 12.00-22.00 saatleri arasında çalıştığını, sözleşmenin davalı tarafından feshedildiğini ve bunun karşılığı ibraname ve feragatname imzalandığı bildirerek çalıştığı döneme ilişkin fazla mesai alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı öncelikle ibraname ve özellikle feragat hakkında karar verilmesi gerektiğini belirtip, davacının çalıştığı sürede hak kazandığı fazla mesai ücretinin ücretli izin olarak ödendiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme dava hakkında kabul kararı vererek %30 oranında hakkaniyet indirimi uygulayarak fazla çalışma alacağının tahsiline karar vermiştir.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda dosya içerisinde işverence tutulan ve davacının da imzasının bulunduğu belgelerde saat gösterilmek suretiyle çalışma sürelerinin gösterildiği, diğer fazla çalışma süresi tahakkuk formlarında da çalışma saatleri gösterilmeksizin farklı saatleri gösteren ancak iş yeri giriş çıkış saatlerini göstermeyen fazla çalışma çizelgelerinin bulunduğu görülmektedir. Yazılı belgelerin bulunduğu dönemlerle ilgili tanık beyanına dayalı hesaplama yapılması hatalıdır. Davacının imzası bulunan belgeler nazara alınarak, belgelerin düzenlendiği dönemlerde tanık beyanı yerine bu belgelerin nazara alınarak hesaplama yapılması gerekirken mahkemece tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş olması bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.