22. Hukuk Dairesi 2015/23317 E. , 2018/6438 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13/03/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, asgari geçim indirimi, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları bakımından uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik taleplerin değerlendirilmesinde; davacı tanıkları ... ve ...’ın, işyerinde çalışması bulunmadığından, çalışma düzeni hakkındaki beyanlarına itibar edilmesi mümkün değildir. Davacı tanığı ... ise, işyerinde 2000-2002 yılları arasında çalıştığını beyan etmiş olup, hesaplama konusu dönemde çalışması olmadığı için davacının çalışma düzenine dair görgüye dayalı bilgisi yoktur. Bu halde, çalışma düzeninin belirlenmesinde, çalışma sürelerine dikkat edilerek davalı tanıklarının beyanlarının esas alınması gereklidir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kış döneminde (dört ay) 08:00-17:00 saatleri arasında ( bir saat ara dinlenme ile), diğer aylarda ise 08:00-19:00 saatleri arasında (bir saat ara dinlenme ile) mesai yapıldığına, dini bayramlar dışındaki genel tatillerde çalışıldığına yönelik kabuller davalı tanığı ...’in ifadesiyle doğrulanmaktadır. Ancak, davalı tanığı ..., işyerinde 2007-2010 yılları arasında çalıştığını beyan ettiğinden, ifadesi çalışma süresiyle sınırlı olmak üzere esas alınmalıdır. Davalı tanığı ...’in çalışmasının sonra ermesinden sonraki dönem bakımından ise, davalı tanığı ...’ın beyanları esas alınarak çalışma düzeni belirlenmeli ve fazla çalışma ile genel tatil günü çalışması olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Hafta tatili ücreti alacağı yönünden ise, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücreti alacağı hesaplamasında kış döneminin dört ay kabul edilmiş olmasına rağmen, hafta tatili ücreti alacağı bakımından kış döneminin iki ay kabul edilmesi çelişkilidir. Diğer taraftan, hafta tatili ücreti alacağı hesaplamasında da, davalı tanığı ...’in ifadesi çalışma süresiyle sınırlı olmak üzere esas alınmalıdır. Davalı tanığı ...’in çalışmasının sonra ermesinden sonraki dönem bakımından ise, davalı tanığı ...’ın beyanları esas alınarak hafta tatili çalışması olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.