16. Hukuk Dairesi 2016/17177 E. , 2019/8771 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu,... Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 9 parsel 18.539.90, 106 ada 17 parsel 7.250.36, 106 ada 34 parsel 4.902.19, 107 ada 29 parsel 409.83, 107 ada 38 parsel 7.670.67, 106 ada 26 parsel 488.95, 107 ada 23 parsel 7.094.28 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, kargir ev, arsa, tarla ve bağ vasfıyla, davalıların babası Abdülatif Keleş adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 106 ada 17 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 106 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile fen bilirkişisi raporunda (A) ve (B) harfiyle gösterilen kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 107 ada 23 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ..., ..., ... tarafından temyiz edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3. maddesine göre "Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması" zorunludur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. ve 298. maddeleri de kararların gerekçeli olarak yazılmasını zorunlu kılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/c maddesi uyarınca gerekçenin; "tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" göstermesi gerekir. Bir başka anlatımla; gerekçe okunduğunda, mahkemece verilen hükme nasıl ulaşıldığının anlaşılması gerekir. Böylece, davacı veya davalı sıfatıyla bir yargı organı önüne gelen kişilerin, hukuk devletinde yaşamanın doğal sonucu olarak hukuk güvencesi, adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakları uyarınca haklarında verilen kararlar yanında kararların hukuki süreci ve yargısı da denetlenebilir olur. Bu ilkeler ışığında mahkemenin gerekçeli kararı incelendiğinde; davanın neden kabul edildiği hususunda bir açıklamanın yer almadığı, delillerin tartışılarak değerlendirmesinin yapılmadığı, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer almadığı ve kararın denetlenebilirliğinin olmadığı görülmektedir. Yani, kararın gerekçe içermediği açık ve tartışmasızdır.
Hal böyle olunca; mahkeme kararının geçersiz olması nedeniyle denetlenebilme olanağı bulunmadığından, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.