13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14307 Karar No: 2017/9602 Karar Tarihi: 17.10.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/14307 Esas 2017/9602 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/14307 E. , 2017/9602 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 16/07/2004 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ağır yaralanan davalının eşi Yeter Yıllık"ın hastanelerinde tedavi edildiğini, tedavi giderlerine ilişkin taraflar arasında sözleşme aktedilip senet düzenlendiğini, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafça takibe sebep tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından ödenmiş olduğu gerekçesiyle haksız olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, takibe konu sağlık hizmeti bedelinin Kurumca karşılanmayan bakiye 6.301,26 TL"lik bölümünün davalı tarafça ödenmesi gerektiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı ... davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz temyiz edilmiştir. Davacı, bu davasında, kurumca verilen sağlık hizmeti bedelinin Bağ-Kur genel Müdürlüğünce karşılanmayan kısmının ödenmesini istemiş, davalı, davanın reddini dilemiş; mahkeme ise, davanın reddine karar vermiştir. Mahkemece aldırılan 31.07.2014 tarihli bilirkişi raporunda, davalı tarafın davacı ... Üniversitesi Rektörlüğüne borcu bulunmadığı belirtilmiştir. 17.11.2014 tarihli ikinci bilirkişi raporunda ise davalı tarafın, Davacı ... Üniversitesine, ... 27"... İcra Müdürlüğünün E.2013/8391 sayılı dosya alacağına ilişkin toplam 6.301,26 TL. borçlu bulunduğu görüşünde bulunulmuştur. Dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporları arasında açık çelişki bulunmaktadır. Hal böyleyken, mahkemece yapılacak iş, öncelikle bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderici, bu konuda rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bilirkişiden, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı ekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.