Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/21636
Karar No: 2018/6436
Karar Tarihi: 13.03.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/21636 Esas 2018/6436 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/21636 E.  ,  2018/6436 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13/03/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... karşı taraf adına vekili Avukat Murat Albayrak geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışı sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
    Somut olayda, davalıya ait işyerinde kaporta ustası olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, davalı işverence, 05/06/2013 tarihinde, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışta bulunduğu iddiasıyla feshedilmiştir.
    Fesihle ilgili olay hakkında, davalı işverenin 05/06/2013 tarihinde çalışanların ifadelerine başvurduğu anlaşılmaktadır. Davalı tanıkları .. ve .. , 05/06/2013 tarihli işverene sundukları yazılı ifadelerinde, davacının işyerinde bulunan bir adet jantı ve lastiği arabanın arkasına yerleştirdiğini, bu durumun fark edilmesi üzerine kendisine sorulduğunda “zaten sigorta firmasına iade edilecek ne olacak yani, bir arkadaşa acil lazımdır göndereceğim” dediğini ifade etmişlerdir. Anılan davalı tanıkları, duruşmada alınan beyanında olayı doğrulamışlardır.
    Davacı vekili, feshe konu yapılan jant ve lastiğin, davacı tanığı ...’ya ait olduğunu, müvekkilinin jant ve lastiği sahibi olan ...’ya gönderdiğini iddia etmiştir. Dinlenen davacı tanığı ..., bahsi geçen yedek lastik ve jantın (stepnenin) kendisine ait olduğunu, aracını tamir için davalıya ait işyerine getirdiğinde stepneyi işyerinde unuttuğunu, on ya da onbeş gün sonra ise davacıyı arayarak, işyerinde unuttuğu lastik ve jantı göndermesini istediğini, davacının da bir elemanıyla stepneyi gönderdiğini beyan etmiştir. Ne var ki, işverence sunulan servis kayıtlarında, söz konusu tanığın 05/06/2013 tarihine yakın tarihlerde, işyerinden tamir hizmeti aldığına ilişkin bir bilgi yoktur. Tanık ifadesinde, olayın üzerinden süre geçmesi sebebiyle, tamire ilişkin ücret makbuzunun kendisinde olmadığını söylemiştir. Bu yönler nazara alındığında, tanık ...’nın denetlenemeyen beyanlarına itibar edilerek sonuca gidilmesi mümkün değildir.
    Diğer taraftan, davalı tanığı ...’ın, işverene sunduğu 05/06/2013 tarihli ifadesinde, olay ile ilgili davacı aleyhine detaylı açıklamalar yaptığı görülmektedir. Duruşmada alınan beyanında, söz konusu 05/06/2013 tarihli ifadesinin aksi yönünde anlatımda bulunmuş ise de, aşamalarda değişen beyanlarına değer verilemez.
    Dosya kapsamına göre, davacının, davalıya ait işyerinde bulunan, sigorta firmasına iade edilmesi gereken bir adet jantı ve lastiği işverenin rızası olmadan aldığı sabit görülmekle, eylem doğruluk ve bağlılığa aykırı davranış niteliğindedir. Anılan sebeple, iş sözleşmesinin feshi 4857 sayılı Kanun’un 25/II-e maddesi uyarınca haklı sebebe dayandığından, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına yönelik taleplerin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Yukarıda yazılı sebepten kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi