8. Hukuk Dairesi 2018/5884 E. , 2020/7872 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalarda dava konusu 6260 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kat mülkiyetine tabi binanın 1. kat 4 nolu, 2. kat 5 nolu, 4. kat 11-12-13 nolu, zemin kat 19-21 nolu ve bodrum kat 22 nolu bağımsız bölümlerinde vekil edeninin 9/80 oranında paydaş malik olduğunu, anılan bağımsız bölümlerin davalıların haksız işgalinde olduklarını, evvelce İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/65 Esas-262 Karar sayılı dosyasında davalılar aleyhine anılan bağımsız bölümlerdeki haksız işgalleri nedeniyle ecrimisil davası açılmış olup dava tarihinin 24.11.2010 olduğunu açıklayarak davalıların haksız işgallerinin devamı nedeniyle anılan davanın açıldığı 24.11.2010 tarihinden dava tarihi olan 12.01.2015 tarihine kadar olan süreyi kapsamak ve fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 10.000,00 TL ecrimisilin ilk dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, daha sonra ecrimisil talep miktarını arttırarak 37.626,32 TL’ye çıkarmıştır.
Davalılar vekili yasal süresi geçtikten sonra sunduğu cevap dilekçesinde dava konusu taşınmazlar hakkında evvelce açılan İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/65 Esas,262 Karar sayılı ecrimisil talepli davanın 05.03.2014 tarihinde kesinleştiğini, anılan davanın açılmasından sonra vekil edenlerinin dava konusu taşınmazı kullanmaya son verdiklerini, ayrıca dava konusu taşınmazlar hakkında ortaklığın giderilmesi davasının bulunup taşınmazların satış aşamasında olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda davacı vekili dava konusu edilen bağımsız bölümler yönünden 24.11.2010 tarihi ile 12.01.2015 tarihi arasını kapsayan süre için davalıların haksız işgalci oldukları iddiasıyla ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, 10.12.2015 tarihli duruşmada davalılar vekiline davalıların dava konusu bağımsız bölümlerle ilgilerinin kesildiği tarih konusunda açıklama yapmak üzere süre verilmiştir. Davalılar vekili ara kararı gereğince sunduğu 26.02.2016 tarihli dilekçesinde müvekkillerinin taşınmazlarla ilgilerinin taşınmazlar hakkında İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/882 Esas,2012/1253 Karar sayılı ortaklığın giderilmesi davasının karar tarihi olan 18.10.2012 tarihi itibariyle kesildiğini, müvekkillerinin belirtilen tarih itibariyle taşınmazları kullanmaya son verdiklerini beyan etmiştir. Kural olarak ecrimisile hükmedilmesi için taşınmazda haksız işgalci oldukları iddia edilen davalıların taşınmazda işgalci olduklarının ve bu işgalin de kötüniyetli olduğunun ispatı gerekir. Davacı tarafın davasının ispatı için sunduğu delilleri arasında tanık delilinin de bulunduğu ancak mahkemece davacı tarafa tanık listesini sunmak üzere süre ve imkan verilmeden ve tanıkları dinlemeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken davacı tarafa tanık listesi sunmak üzere süre verilerek verilen sürede tanık listesinin sunulması halinde tanıkların dinlenmesi, iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak diğer deliller de nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.