17. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1910 Karar No: 2018/1688 Karar Tarihi: 08.03.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/1910 Esas 2018/1688 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2017/1910 E. , 2018/1688 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacı adına kayıtlı ve davacının kullandığı ... plakalı araç ile davalı ..."ın kullandığı ... plakalı aracın kazaya karıştığını, trafik kazası tespit tutanağında sürücülerin kusur oranı belirtilmediğinden davalı ... şirketinin zararı karşılamadığını belirterek tespit edilecek zararın davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalı ... vekili, davaya karşı zamanaşımı itirazında bulunmuş, kusuru ve hasarı kabul etmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı ... cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacının hasara uğrayan aracın maliki olmadığı, aracın sigorta poliçesinde sigortalı olarak da davacının değil araç malikinin gözüktüğü bu suretle davacının dava açmaya hakkı olmadığı gerekçesi ile davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava trafik kazası sonucu davacının sürücüsü olduğu araçta meydana gelen hasarın tazmini istemine ilişkindir.Tazminat davasında davacı olma ehliyeti, kural olarak mal varlığından doğrudan doğruya zarar gören kişiye aittir. Ancak, bir şeyi sözleşmeyle (kira, ariyet vs.) elinde bulunduran kişi, onu aldığı gibi malikine aynen iade etmekle yükümlü olup, ödemek zorunda olduğu onarım giderlerini isteyebilecektir. Dosyada mevcut ceza soruşturma belgelerinden davacı ..."nın sürücü olduğu anlaşılmakla, kazaya karışan aracın sürücüsü olması, aracı aldığı gibi eksiksiz ve hasarsız olarak malikine teslim etmekle yükümlü bulunması nedeniyle, aracın zilyedi sıfatıyla, hasar tazmini yönünden dava açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti vardır. O halde mahkemece, davacı ..."nın aktif husumet ehliyetinin varlığının kabulü ile davanın esasına girilerek, tarafların delillerinin toplanması ile varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.