3. Hukuk Dairesi 2015/2922 E. , 2015/5920 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2013
NUMARASI : 2012/281-2013/524
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının, abone olmaksızın tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini; tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinin tahsili için davalı hakkında Şanlıurfa 4.İcra Müdürlüğünün 2012/6359 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başlanıldığını; davalının, borca haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile takibin 11.760,69 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 1.3.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Somut olayda, davacı çalışanları tarafından düzenlenen 13,07.2011 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında, davalının abonesiz sayaçsız tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığının tespit edilmiş, bu tutanağa istinadan kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirilmiştir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, kaçak tespit yapılan tarihte ekili bitkinin türü ve bitki için gerekli sezon sulama süresi gibi zirai veriler dikkate alınarak kaçak elektrik bedeli hesaplanmıştır. Mahkemece alınan bu hesaplama şekli benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Tutanak tarihinde davacının tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığı sabit olduğundan, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği, sulama sezonuna göre belirlenen çalışma saatleri esas alınarak hesaplanma yapılamayacağı kuşkusuzdur. Yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle, dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden, davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararı hükümlerine göre ve Yargıtay denetimine açık ve bilimsel verilere uygun şekilde hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.