22. Hukuk Dairesi 2015/27757 E. , 2018/6424 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığını, iş sözleşmesini ücret ve işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeni ile haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, hafta tatili, aylık ücret ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Kıdem tazminatı dışında hüküm altına alınan alacaklar bakımından uygulanması gereken faiz ve faiz başlangıcı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretlerin, son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Ancak, kanunda izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur. Bununla birlikte, faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir.
Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve 4857 sayılı Kanunun 34. maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir. O halde, izin ücreti için uygulanması gereken faiz yasal faiz olmalıdır.
Somut olayda, Mahkemece yıllık ücretli izin alacağına, yasal faize hükmedilmesi gerekirken, dava dilekçesinde yasal faiz talep edilmesine rağmen en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi ile davacı tarafça 06.08.2013 tarihinde davalı tarafa gönderilen ihtarnamede davaya konu taleplerin tek tek belirtilmeyerek işçilik hak ve alacaklarının ödenmediğinin belirtildiği görüldüğünden bu ihtarname ile davalı temerrüde düşürülmemiş olup, ücret ve yıllık izin ücreti alacakları bakımından dava ve ıslah tarihinden faiz yürütülmesi yerine temerrüt tarihinden faiz yürütülmesine karar verilmesi bozma sebebi ise de bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Ücret ve yıllık izin ücreti alacağına ilişkin 2. ve 3. bendin hüküm fıkrasından çıkartılmasına yerine;
"2-Brüt 37.028,60 TL ücret alacağının 10.000,00 TL sine dava tarihinden, bakiye kısmına ıslah tarihi olan 22.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Brüt 18.863,70 TL izin ücreti alacağının 100,00 TL sine dava tarihinden, bakiyesine ıslah tarihi olan 22.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," paragraflarının yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 12/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.