Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12102
Karar No: 2018/5789

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/12102 Esas 2018/5789 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar taşınmazlarının yüzölçümünün kadastro kanunu uyarınca düzenlenen tapu kayıtlarında yanlış kaydedilmesi sonucu zarar görmeleri nedeniyle Hazine'den tazminat talep etmişlerdir. Mahkeme, davacıların talebini kısmen kabul ederek tazminata hükmetmiştir. Ancak yapılan inceleme ve araştırmanın yetersiz olduğu anlaşılmıştır. Tapu kayıtlarının tutulmasından doğan zararların devlet sorumluluğunda olduğu ve tazminata hükmedilebilmesi için, tapu kayıtlarının tutulması nedeniyle bir zararın meydana gelmiş olması gerekmektedir. Mahkeme kararında, taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalmanın nedeni olarak yapılan teknik hataya işaret edilmiştir. Ancak, tapu iptal davası açılması ve komşu parsellere kayma olup olmadığının belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarar oluştuğu durumlarda, zararın doğduğu tarihte taşınmazın gerçek değerinin hesaplanarak tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ve 4721 sayılı Tapu Kanunu'nun 41. maddesi ele alınmıştır. TMK'nın 1007. maddesi, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlard
20. Hukuk Dairesi         2016/12102 E.  ,  2018/5789 K.

    "İçtihat Metni"

    ...........

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacılar vekili, 07/02/2014 tarihli dava dilekçesiyle; ...........parselde kayıtlı 4.025,00 m2 büyüklüğündeki bağ niteliğinde bulunan taşınmaza davacılardan ..."ın 72/192 ve ..."ın 96/192 oranında hissedar olduklarını, davalı idare tarafından müvekkillerine ait taşınmazın yüzölçümünün Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca 2.768,00 m2"ye düşürüldüğünü, işlemin 02.07.2013 tarihli ve ................ yevmiye numarası ile tapu kayıtlarına tescil edildiğini, tapu kayıtlarına güvenerek ve iyi niyetle satın alan davacıların hissedarı oldukları taşınmazın 1.257,00 m2 azalmış olması sonucunda zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla müvekkillerinin uğramış oldukları maddi zararlarının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğu anda arttırılmak üzere her bir davacı için ayrı ayrı 10.000,00.-TL tazminatın zararın gerçekleştiği 02.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 16.02.2016 tarihli harçlandırılan ıslah dilekçesi ile davacı ... için istedikleri tazminat miktarını 131.320,00.-TL arttırarak 141.320,00.-TL"ye, davacı ... için istedikleri tazminat miktarını 178.427,00 TL.arttırarak 188.427,00.-TL"ye yükseltmiştir.
    Mahkemece davacıların davasının kabulü ile, davacı ... hissesine düşen (4/8) 188.427,00.-TL ile davacı ..."ın hissesine düşen (3/8) 141.320,10.-TL tazminatın 02.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dahili davalı Hazineden tahsili ile davacılara hisseleri oranında verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafında temyiz edilmiştir.
    Mahkemece yapılan inceleme, araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1972 yılında ............. köyünde yapılan tesis kadastrosu sırasında 467 parsel sayılı taşınmazın 4025 m² yüzölçümüyle dava dışı 3. kişiler adına tespit ve tescil edildiği, davacı ..."ın, taşınmazın 3/8 hissesini 10/10/2001 tarihinde, davacı ..."ın ise 96/192 hissesini 16/01/2004 tarihinde tespitteki yüzölçümü ile tapu malikinden satın aldıkları, 2012 tarihinde 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca yapılan çalışma ile taşınmazın yüzölçümünün 2768,82 m2 olarak düzeltilerek tapuya 02/07/2013 tarihinde tescil edildiği, davacıların taşınmazın yüzölçümünün azalmış olması nedeni ile eldeki davayı 07/02/2014 tarihinde açtıkları anlaşılmaktadır.
    4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ""Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur"" hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece, Devletin memuruna rücu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır.
    ..............

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 gün ve 2009/4 - 383 E. - 2009/517 K.; 16.06.2010 gün ve 2010/4 - 349 E. - 2010/318 K. sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi; tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK"nın 1007. maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Ancak 4721 sayılı Tük Medenî Kanunun 1007. maddesi hükmüne göre, tazminata hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanı sıra, tapu sicilinin tutulması nedeniyle bir zarar doğmuş olmalıdır.
    Mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen fen bilirkişi raporundan dava konusu taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalmanın, ilk tesisi kadastrosu sırasında yapılan teknik hatadan kaynaklandığı, poligonlar arası mesafe hatası yapıldığından pafta ile zemin arasında kayıklık oluştuğu taşınmazın tersimat öncesi ve sonrası olması gerekenin alanın 2768,82 m2 olduğu, 41 madde uyarınca yapılan düzeltme işlemi ile zemin ve pafta uyumunun sağlandığı belirtilmiştir.
    Genel arazi kadastro çalışmaları sırasında tespit ve tescile tâbi tutulan çekişmeli taşınmazın, sonradan 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca yapılan uygulama ile yüzölçümü azalmış ise de, komşu parsellere bir kayma olup olmadığı, varsa bu işlem yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek tapu iptali istenebileceği, davacı bu şekilde zararını karşılayabilecekse Hazinenin zarardan sorumlu olmayacağı hususları düşünülmeden karar verilmiştir.
    Bu durumda, bilirkişilerce yeniden rapor düzenlenerek taşınmazın çapında bir değişiklik olduğu ve komşu parsellere kayma olduğunun belirlenmesi halinde davacının açacağı tapu iptal davası ile zararını karşılayabileceği, taşınmazın çapında bir değişiklik olmamasına rağmen, taşınmazın miktarında azalma meydana gelmişse bu durumda davacının tazminat hakkının tapu sicilinin yanlış tutulmuş olması nedeni ile doğduğu gözetilerek, zararın doğduğu tarih itibari ile taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde emsal metodu, arazi olduğunun belirlenmesi halinde net gelir yöntemiyle 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin kesinleşerek taşınmazın yeni yüzölçümü ile tapuya tescil edildiği 02/07/2013 tarihindeki gerçek değerinin hesaplattırılması, bu şekilde tapu sahibinin gerçek zararının saptanması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yetersiz bilirkişi kurul raporuna dayalı verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 20/09/2018 günü oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi