Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2015/2539 Karar No: 2015/2199 Karar Tarihi: 30.09.2015
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/2539 Esas 2015/2199 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Elbistan İş Mahkemesi'nde gerçekleştirilen dava, \"İş Kolunun Tespiti İstemli\" idi ve davacının talebi kabul edilmişti. Ancak davalı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, mahkeme kararını bozmuştu. Daha sonra yapılan yeniden yargılama sonucunda, mahkeme önceki kararda ısrar etti. Temyiz eden davalı vekili, direnme kararını temyiz etti. Temyiz usul ve işlemlerinde 1086 sayılı HUMK'nın hükümleri uygulanmaktadır. Uygulamada iş mahkemesinde karşı temyiz yolu ile temyiz hakkı tanınmamakta ise de, bunu engelleyen bir hüküm bulunmadığı için, temyiz dilekçesinin hüküm veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ edilmesi ve karşı temyiz isteminde bulunmak hakkının tanınması gerekmektedir. Dosyanın mahkemeye geri çevrilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri: 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8. maddesi, 5308 Sayılı Kanun, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi, 1086 sayılı HUMK'nın 433/1. maddesi, 6217 sayılı Kanun'un 30. madd
Taraflar arasındaki "İş Kolunun Tespiti İstemli" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Elbistan İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 06.03.2014 gün ve 2013/815 E. 2014/442 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7.Hukuk Dairesi"nin 30.05.2014 gün ve 2014/7982 E. 2014/11866 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı EÜAŞ vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü: Mahkemece verilen hüküm, temyiz edilmesi üzerine yukarıda başlıkta belirtilen karar ile bozulmuştur. Bozma üzerine mahkemece ilk kararda direnilmiş, direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İş mahkemeleri kararlarına karşı temyiz süresi 30/1/1950 tarih ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 2/3/2005 tarih ve 5308 sayılı Kanunla değişmeden önceki 8. maddesine göre belirlenmekte ise de, temyiz usul ve işlemlerinde 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK’nın hükümleri uygulanmaktadır. Her ne kadar uygulamada iş mahkemesinde karşı temyiz yolu ile temyiz hakkı tanınmamakta ise de gerek iş hukuku mevzuatında gerekse de HUMK’nun temyize ait hükümlerinde bunu engelleyen bir hüküm bulunmadığı açıktır. Bu nedenle 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfiyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 433/1. maddesi gereğince temyiz dilekçesinin hüküm veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ edilmesi ve karşı tarafa temyiz dilekçesine karşı cevap verme ve karşı temyiz isteminde bulunmak hakkının tanınması gereklidir. Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda yapılan incelemede; Davalı vekiline ait temyiz dilekçesinin davacı vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Temyiz eden davalı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nu “Geçici madde 3” atfiyla uygulanmakta olan HUMK’nun 433. maddesi gereğince davacı vekiline Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuat dikkate alınarak tebliğ edilmeli ve yasal süre beklenildikten sonra Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmelidir. Açıklanan nedenle eksiklik giderildikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığı’na gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. S 0 N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30/09/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.