22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/11064 Karar No: 2018/6415 Karar Tarihi: 12.03.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/11064 Esas 2018/6415 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/11064 E. , 2018/6415 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, emeklilik nedeniyle iş akdinin feshettiğini beyanla kıdem, yıllık izin, bayram genel tatil, fazla mesai alacaklarını talep etmiştir. Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davacının hak ve alacaklarının olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkeme kararının özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen söz konusu alacakların ödendiği varsayılır. Fazla mesainin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla mesaisi olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda, davacı işçinin 01.04.2001-24.07.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, Mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacının fazla mesai ücreti tanık beyanlarına göre haftada 18 saat fazla mesai yaptığı kabulü ile hesaplanmıştır. Somut olayda, davacının fazla çalışma talebi davacı tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Buna göre davacının haftanın 6 günü 12 saat çalışması ile haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş ise de; yukarıda da ifade edildiği üzere davacı tanıklarının da davalı aleyhine davaları bulunduğu sabit olduğundan; başka delillerle desteklenmeden tek başına husumetli tanık anlatımına itibar edilmesi isabetli olmamıştır. Davalı tanıkları ise davacı tanıklarının hiç söz etmediği şekilde işyerinde üçlü vardiya olduğunu savunmaktadır. Bu durumda her ne kadar fazla mesai olmadığı kabul edilmekte ise de dosya kapsamında davacının bazı aylarda fazla mesai ücreti ödemelerinin yapılması ve imzalı ücret bordrolarında fazla mesai tahakkukunun bulunması fazla mesainin hiç yapılmadığı savunmasının aksini ispatlar niteliktedir. O halde işyerindeki çalışma düzenine esas alınan tanık beyanlarının çelişkili olduğu anlaşıldığından mahkemece öncelikle bu çelişkinin giderilmesi için gerekirse tanıklar tekrar dinlenerek sonucuna göre belirlenecek günlük çalışma saatleri ile ara dinlenme süreleri dikkate alınarak fazla mesai hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.03.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.