11. Hukuk Dairesi 2016/12033 E. , 2018/4586 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23.03.2016 tarih ve 2015/926-2016/255 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 14.05.2014 tarihinde ...ye ait TK 1664 sefer sayılı uçakla Hamburg"dan ..."a yolculuğu sırasında 2 adet bagajını teslim ettiğini, seyahat sonunda bagajının kaybolduğunu, söz konusu kayıp bagaj için aynı gün Yeşilköy Havalimanın"da ISTTK23920 referans ve 20403134 dosya numarası ile tutanak tutulduğunu, yapılan görüşmeler ve aramalar sonucu bagaja ait herhangi bir bulguya rastlanılmadığını, müvekkilinin bu yolculuğu sadece katılacağı yarışmada kullanmak üzere yelkenli satın almak amacı ile gerçekleştirdiğini ileri sürerek bagaj içindeki eşyalar bedeli 7.035,05 TL ve yolculuğa dair ödenen toplam 591,00 TL bilet ücreti olmak üzere toplam 7.626,05 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşımanın Hamburg"dan ..."a hava yoluyla yapılmış uluslararası bir taşıma olduğunu, Montreal Sözleşmesinin uygulanması gerektiğini, süresi içerisinde ihbarın yapılmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun üst sınırının yolcu başına 1131 SDR ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davacıya ait bagajın kaybolduğu, uluslararası hava taşımasından kaynaklanması sebebiyle uyuşmazlığa Montreal Konvensiyon hükümlerinin uygulanması gerektiği, davacı tarafından özel fayda kaydı bulunmamasından dolayı davalının 1.131 SDR den sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın 4.556,69 TL"lik kısmı bakımından kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki hava yolcu taşıma ilişkisinden kaynaklı kayıp bagaj karşılığı tazminat talebine ilişkindir.
1- Ancak, mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemeler dava şartlarından olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulmak zorundadır. 27.11.2013 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 2. maddesine göre bu Kanun"un kapsamını "her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" oluşturmakta olup, anılan Kanun"un, 3/1-k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmış, 3/1-l maddesinde de gerçek ve tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan taşıma sözleşmeleri tüketici işlemi olarak düzenlenmiştir. Yine, aynı Kanun"un 73/1. maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiş, ayrıca 83/2. maddesinde "Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez." denilmek suretiyle görev hususunda ortaya çıkması muhtemel ihtilafların önüne geçilmiştir.
Somut olayda, davacı tüketici olup, taşıma sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin işbu davada, 05.11.2014 dava tarihi itibariyle, yukarıda belirtilen yasal düzenleme gereğince görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Bu durumda, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yasal düzenleme gözetilmeden işin esası hakkında karar verilmesi isabetli görülmediğinden hükmün re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün re’sen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 20.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.