12. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/18794 Karar No: 2010/513 Karar Tarihi: 14.01.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/18794 Esas 2010/513 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2009/18794 E. , 2010/513 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 28/05/2009 NUMARASI : 2008/817-2009/540
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu şikayetinde alacaklının daha önce takipte bulunduğunu bu borç sebebi ile kendisini ibra ettiğini daha sonra aynı dosyayı yenileyerek takibe geçtiğini ibra nedeni ile takibin iptalini talep etmiştir. Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı icra takibinin kesinleşmesinden sonra borçlunun alacaklının kendisine verdiğini iddia ettiği 28.01.2008 tarihli adi nitelikteki ibra belgesine istinaden İİK.nun 71. maddesi uyarınca itfa nedeni ile takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 71.maddesi hükmü aynen "borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikini her zaman İcra Mahkemesinden isteyebilir" hükmünü içermektedir. Somut olayda,alacaklı tarafından bonoya istinaden 17.01.2007 tarih ve 2007/730 esas sayılı takibin başlatıldığı bilahare dosyanın işlemden kalkması nedeni ile alacaklı tarafça 17.11.2008 tarihinde dosyanın yenilenerek 2008/14080 no"ya kayıt edildiği görülmüştür. Borçlunun dava dilekçesi ekinde 28.01.2008 tarihli anlaşma protokolü başlıklı belge ibraz ettiği bu belgenin 11. bendinde eski takip dosyasına atıf yapılarak ibra edildiği belirtilmiştir. İsteme dayanak yapılan bu belge yukarıda açıklanan kanun maddesinde sayılan nitelikteki belgelerden bulunmamaktadır. Alacaklı vekili müvekkili ile görüşüp beyanda bulunmak için mehil istemiş ancak daha sonraki celseye katılmamıştır.Bu durumda alacaklıya meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek söz konusu belgedeki imza kendisine gösterilerek belge altındaki imzayı kabul edip etmediği sorulmalı imzayı kabul etmemesi halinde söz konusu hüküm kurulmalı imzayı kabul etmesi halinde borçlu isteminin kabulüne karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.