16. Hukuk Dairesi 2019/5099 E. , 2019/8753 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 100 parsel sayılı 2.819,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., vergi kaydı, irsen intikal, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından esas yönünden, davacı vekili tarafından yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın önceki niteliğinin ne olduğu tam olarak belirlenmemiş, toprak tevzi haritası ile belirtmelik tutanağının ilgili kısımları dosya arasına getirtilmemiş, davalı Hazine tarafından dayanılan 11.12.1961 tarih 244 ve 245 sıra numaralı tapu kayıtları usulüne uygun şekilde uygulanmamış, tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiş, kaydın dayanağı haritanın olup olmadığı hususunda araştırma yapılmamış ve Hazine tapusunun sınırlarında mera olarak gösterilen yerin orman olup olmadığı üzerinde durulmamış, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut ve denetime elverişli olmayan beyanlarına dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, bölgeye ilişkin toprak tevzi haritası ile belirtmelik tutanağının ilgili kısımları ve varsa belirtmelikte uygulanan kayıt ve belgeler tüm tedavülleriyle birlikte dosya arasına konulmalı bundan sonra teknik fen memuru, ziraat mühendisi ve orman mühendisi bilirkişisinden oluşturulan bilirkişi heyeti ile çekişmeli taşınmazın öncesini iyi bilen, olabildiğince yaşlı mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca Hazinenin dayandığı tapu kaydının dayanağı harita mevcut ise, yerel bilirkişi yardımı ve uzman fen bilirkişi eliyle yöntemince yerine uygulanmalı, uygulama yapılırken haritası bulunan kayıtlarının kapsamlarının öncelikle haritasına göre belirleneceği gözetilmeli, haritası bulunmayan kayıtlardaki sınırların tespiti bakımından mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmalı, fen bilirkişisine tüm kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri haritada işaret ettirilmeli, çekişmeli taşınmaza dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içerikleri ve varsa dayanağı olan kayıtların ilgili yerlerden temini ile dosya arasına alınmalı, uygulamaya ilişkin mahalli bilirkişi ve tanık sözleri, çekişmeli taşınmaza dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içerikleri ve varsa dayanağı olan kayıtlarla denetlenmeli, dosya arasına gönderilen belirtmelik tutanaklarında; tek tek taşınmazları gösteren belirtmelik bulunmadığı ve dosya arasındaki belgelerde taşınmazların bir kısmının kayıp ve yitik kişilerden kaldığı bir kısmının ise mera olduğu gerekçesiyle Hazine adına kaydedildiği belirtilmekle, çekişmeli taşınmazın öncesinin kayıp ve yitik kişilerden kalan yerlerden mi, yoksa mera mı olduğu belirlenmeli; ayrıca Hazinenin dayandığı tapu kayıtlarının sınırlarında mera olarak gösterilen yerlerin orman olup olmadığı araştırılmalı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 11.10.2017 tarih 2016/1623 Esas, 2017/7628 Karar sayılı bozma ilamına ve 2016/1621 Esas, 2017/7631 Karar sayılı bozma ilamına konu çekişmeli taşınmaza komşu 102 ada 105 ve 110 parsel sayılı taşınmazlarının niteliği de göz önünde bulundurulmalı; taşınmazın niteliği itibariyle zilyetlikle kazanılacak yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar, Kadastro Kanunu"nun 14 ve 46/1. maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı taraf lehine gerçekleşip gerçekleşmediği yerel bilirkişi ve tanıklara sorularak saptanmalı; çekişmeli taşınmaza revizyon gören 11.12.1961 tarih 244 sıra numaralı tapu kaydının, çekişmeli taşınmaza komşu 102 ada 105 parsel sayılı taşınmaza da revizyon gördüğü dikkate alındığında, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 11.10.2017 tarih 2016/1623 Esas, 2017/7628 Karar sayılı bozma ilamı sonrası Mutki Kadastro Mahkemesi’nin 2018/15 Esasına kaydedilen davanın bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı da tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.