6. Ceza Dairesi 2015/9718 E. , 2016/4869 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 22. Ceza Dairesinin 20/11/2015 tarihli görevsizlik kararı ile Daireye gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık hakkında 07.05.2009 günlü hükümle; hırsızlığa kalkışma suçundan, 765 sayılı TCK"nın 492/1, 522, 61, 55/3, 59. maddeleri gereğince 2 ay 6 gün hapis, tehdit suçundan 5237 sayılı TCK"nın 106/2-a-c, 31/3, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası verilip, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 02.10.2009 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinden hükmün açıklanmasına karar verilirken sadece hırsızlık suçundan kurulan hükmün açıklandığı, tehdit suçundan kurulan hükmün açıklanmasına karar verilmediğinden zamanaşımı süresi içinde tehdit suçundan da hüküm kurulması olanaklı kabul edilmiştir.
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Oluş ve dosya kapsamına göre; olay tarihinde sanık ... ile suç arkadaşı...."ın gece 02.30"da mağdurun evinin önüne geldikleri, sanık ..."ın damdan eve girdiği, ...."ın ise gözcülük yaptığı, ....."ın mağdur tarafından evin içinde yakalandığı ve dışarı çıkarıldığı, bu sırada gözcülük yapan ....."ın yanında taşıdığı silahtan sayılan kesici aleti çıkararak mağdurdan sanığı bırakmasını istediği, bunun üzerine mağdurun sanığı bırakmak zorunda kaldığı ve evin içinden bir şey alınmadan sanıkların kaçtıklarının anlaşılması karşısında;
1-)5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca, sanıklar yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, somut olayla ilgili 765 sayılı TCK’nın 495/2. maddesi delaletiyle 497/1, 61, 55/3. maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCY’nın 142/1-b, 143, 35/2, 31/3, 106/2-a, c, 31/3, 116/1-4, 119/1-c, 31/3. maddeleri ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanarak, verilmesi gereken cezalar da ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve denetime olanak vermeyecek biçimde hüküm kurulması;
Kabul ve uygulamaya göre;
2-)Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında hükmolunan 2 ay 6 gün hapis cezasından ibaret kısa süreli hapis cezasının 647 sayılı Yasanın 4. maddesinde yazılı ceza veya tedbirlerden birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile savunmanı Av...."ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.