11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9298 Karar No: 2018/4130 Karar Tarihi: 03.05.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9298 Esas 2018/4130 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2016/9298 E. , 2018/4130 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanığın kaçak orman emvalini nakledebilmek ve satabilmek amacıyla, ...Orman İşletme Şefliğinde çalışan ..."nin ismini yazıp kendi imzasını atarak suça konu 04.10.2012 tarihli 1505 seri... nolu sahte nakliye tezkeresini düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; 06.10.2012 tarih 014 sayılı suç tutanağı ile aynı tarihli tutanakta; "beyan edilen nakliyenin fotokopi olduğunun, tomruk nakliyesi olmayıp, devlet ormanından üretilen yakacak odun ve tali ürünlere ait nakliye tezkeresi olduğunun, nakliyenin satış tarihinde ve nakliyenin kesildiği tarihteki ay ile belirtilen kısımlarında oynama olduğunun ve nakliye kesen memurca paraf edilmediği için emvallerin kaçak olabileceği şüphesinin hasıl olduğunun" belirtilmesi, olayın orman muhafaza memuru olan tanık ..."ın suça konu belgenin fotokopi olduğunu anlaması ve tezkerenin tarih kısmında oynama izlerinin bulunduğunu tespit etmesi ile ortaya çıkmış olması karşısında; onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık yeteneği bulunmadığını belirten Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232/250 sayılı kararı da göz önünde bulundurularak, belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, mahkumiyet hükmünün konusunu teşkil eden adli emanetin 2013/68 sırasına kayıtlı suça konu nakliye tezkeresi ile mukayeseye esas olmak üzere gerçek bir nakliye tezkeresi örneği getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, suça konu belgenin fotokopi olup olmadığının tespit edilmesi, iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığının tartışılması ve belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, yasaya aykırı, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.