11. Hukuk Dairesi 2019/2332 E. , 2020/602 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 01/03/2018 tarih ve 2016/366 E- 2018/184 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ...Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 29/03/2019 tarih ve 2018/1337 E- 2019/666 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2000/24172 sayılı “KARAMANLI” ve 2010/70780 sayılı “KARAMANLI UN TOPRAĞIN BEREKETİ+ŞEKİL” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının 2012/88912 sayılı “KARAMANLI KARUN” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalının markasını tescil ettirdiği şekli ile kullanmadığını, davalının kullandığı logo ile müvekkilinin kullandığı logonun birebir aynı olduğunu, müvekkilinin un fabrikasının kurulu bulunduğu Burdur ili Karamanlı ilçesinin adının markada kullanıldığını, davalının ise Afyon ili Şuhut ilçesinde olmasına rağmen aynı adı kullanarak un üretmesi ve aynı isimle tescil yaptırmasının kötü niyetini gösterdiğini, davalının kullandığı çuvalların müvekkilinin kullandıkları ile birebir aynı olduğunu, ilk bakışta ayırt edilemeyecek kadar benzer çuvalların müvekkilinin dağıtım yaptığı piyasada ve alıcılarda yanılgı yarattığını, müvekkilinin markalarının 30 ve 31. sınıf emtiaları kapsaması karşılığında davalının markasının 30. sınıf emtiaları kapsadığını, üretilen un sınıflarının benzerliğinin haksız rekabetin varlığını gösterdiğini, davalının eylemleri ile müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek, haksız rekabetin önlenmesine, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL. manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiş, 01/03/2018 tarihli duruşmadaki beyanları ile maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili, davacının markalarının esas unsurunun “KARAMANLI” müvekkilinin markasının esas unsurunun “KARAMANLI KARUN” olduğunu, esas unsurların farklı olması sebebi ile markalar arasında aynılık ya da benzerlik bulunmadığını, davacının markasının esas unsurunun ayırt ediciliği olmadığını, bu nedenle herkes tarafından kullanılabilecek bir ibare olduğunu, müvekkili markasının ise güçlü ayırt ediciliğinin bulunduğunu, markalar arasında parçalara bölünmeden telaffuz edildiğinde sesçil olarak benzerlik bulunmadığını, markaların karıştırılma ihtimalinin de olmadığını, fiili kullanımda her iki logoda kullanılan başakların un sektöründe herkes tarafından kullanılan, ayırt ediciliği olmayan şekiller olduğunu, müvekkilinin markasını yeşil renkte kullanırken davacı markasının ise sarı turuncu renkte olduğunu, yanaşma gayreti ile hareket edilse idi aynı renk kullanılabileceği halde zıt renkler kullanıldığını, haksız rekabet koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ortalama alıcının davalının "KARUN" ibaresini gördüğünde yeni ve farklı bir marka ile değil davacıya ait olduğunu bildiği markanın yeni bir kullanım versiyonu ile karşı karşıya olduğunu zannederek tercihte bulunabileceği, davalının davacının tescilli markasını fiilen kullanma biçiminin davacının marka hakkına tecavüz ettiği ve davacının ticari faaliyetine karşı iltibas suretiyle haksız rekabet oluşturduğu, davalının eylemlerinin marka hakkına tecavüz oluşturduğu, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, davacının haksız rekabetin önlenmesine ilişkin talebinin kabulü ile davalının davacıya ait "KARAMANLI" ve "KARAMANLI UN TOPRAĞIN BEREKETİ+ŞEKİL" markasına yaptığı tecavüzün önlenmesine, davalının markasında bulunan "KARAMANLI" ibaresinin kullanıldığı tüm üretim aracı ürün, ambalaj, paket, tabela ve emtiaya el konularak imhasına, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
...Bölge Adliye Mahkemesince, ilk alınan rapor ile ikinci ve üçüncü raporlar arasında çelişki bulunduğu, ikinci ve üçüncü raporların birbirleri ile uyumlu olduğu, davalının markasal kullanımının davalı adına tescilli markaya benzediği, kendi markasında olmayan şekil unsurlarını içerdiği, bu hali ile davalının markasal kullanımının davacının marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğu, davacının davalının üretim araçlarına ve ürünlerine yönelik olarak tecavüzün maddi sonuçlarının ortadan kaldırılmasını içerir esasa dair bir istemin bulunmadığı, marka hakkına tecavüzün maddi sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin istemin ihtiyati tedbir niteliğinde talep edildiği, ilk derece mahkemesi hükmünde davalının marka hakkına tecavüz eylemi sonucunda ""KARAMANLI"" ibaresinin kullanıldığı tüm üretim aracı, ürün, ambalaj, paket, tabela ve emtiaya el konularak imhasına yönelik verilen kararın davacının talebini aşar nitelikte bulunduğu gerekçesi ile davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) 01/03/2018 tarih, 2016/366 Esas 2018/184 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, davacının haksız rekabetin önlenmesine ilişkin talebinin kabulü ile davalının davacıya ait "KARAMANLI" ve "KARAMANLI UN TOPRAĞIN BEREKETİ+ ŞEKİL" markasına yaptığı tecavüzün önlenmesine, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.