Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16526
Karar No: 2018/4499
Karar Tarihi: 08.06.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/16526 Esas 2018/4499 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalılarla aralarında bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını ancak davalıların sözleşmeye uymadıklarını ileri sürerek sözleşmenin iptalini ve kendisi lehine tescilini talep etmiştir. Mahkeme, davayı reddetmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olduğu ve hüküm ve sonuç meydana getirdiği, sözleşmenin ifa olanağı bulunması gerektiği belirtilmiştir. Tüm mirasçıların satış vaadinde bulunduğu gözetildiğinde, davacının tescil isteğinin dayanağını oluşturan sözleşmede ifa olanağı bulunduğu sonucuna varılmıştır. Ancak tapuda payı ve ismi bulunmayan davalılar yönünden davanın reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Borçlar Kanunu'nun 22. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 106. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi hükümleri, satış vaadi sözleşmesinin noter önünde düzenlenmesini ve resmi şekil şartına bağlı olmasını düzenlemektedir. Borçlar Kanunu'nun 81. maddesi ise bedelden ödenmeyen bir kısım varsa, bu bedelin depo ettirilmesi gerektiğini belirtmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2015/16526 E.  ,  2018/4499 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.06.2013 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı vekili, davacı ile davalılar arasında 16.01.2007 tarihinde ... 4. Noterliğinde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre davalıların ... Beldesi 2610 parsel sayılı taşınmazdaki tüm muris ve murisi evellerinden intikal etmiş veya edecek olan hak ve hisselerinin tamamını davacıya satış vaad ederek bedelini aldıklarını, ancak ... devrine yanaşmadıklarını belirterek, ... kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
    Davalı ..., davacı ile aralarında bir sözleşme yapılmadığını, taşınmazdaki payını ... isimli kişiye sattığını belirterek, davanın reddini savunmuş,
    Davalılar...ve ...davacıya vekalet vermediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 106. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re"sen düzenlemesi gereken, bir başka anlatımla geçişliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı ... iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir.
    Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK. m. 701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından sözedilemez. Bu durum, satışı vaad edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaad edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir.
    5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki ... arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle "... arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. ... taşınmazların satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz..." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde payın 3. şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
    Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; taraflar arasında düzenlenen ve davacının tescil isteğinin dayanağını oluşturan satış vaadi sözleşmesi noterde usulüne uygun olarak düzenlenmiş, geçerli bir sözleşmedir, hüküm ve sonuç meydana getirir.
    Dava konusu taşınmaza ait ... kaydına göre satış vaadinde bulunan satıcıların tapuda müşterek paylarının bulunduğu görülmektedir. Bu paylar yönünden sözleşmenin ifa olanağı bulunmaktadır. Diğer yandan miras bırakan ..."in de tapuda müşterek pay sahibi olduğu ve tüm mirasçıların satış vaadinde bulunduğu gözetildiğinde bu payın da davacı adına tescili mümkündür.
    Şu duruma göre, mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler, ... kaydında satıcıların mülkiyet durumları itibariyle sözleşmenin ifa olanağının bulunduğu ve 5403 sayılı Kanunda yapılan düzenleme ve değişiklikler de dikkate alınmak suretiyle davanın kabulüne, tapuda payı ve ismi bulunmayan davalılar yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi