MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık, güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : a) Sanık ... hakkında güveni kötüye kullanma suçundan beraat
b) Sanık ... hakkında TCK"nın 142/1-b, 62/1, 53, 51. madeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... ve şikayetçi ... tarafından; sanık ..."ün güveni kötüye kullanma suçundan beraatine ilişkin hüküm şikayetçi ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz harcı tahsiline dair 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 13. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 1/a bendinin, Anayasa Mahkemesinin 29/12/2011 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 20/10/2011 gün ve 2011/154 esas, 2011/142 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, mahkemenin temyiz harcı ödenmemesi nedeniyle şikayetçinin yapmış olduğu temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın kaldırılıp, kamu davasına katılma istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen şikayetçinin 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre, sanıklar hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Katılanın başka bir suç sebebiyle tutuklandığı sırada işletmekte olduğu restorantta bulunan şahsi eşyaları ile diz üstü bilgisayar, cep telefonu, içerisinde senet, pasaport ve sözleşmelerin bulunduğu çantasını iş ortağı olan sanık ..."a emanet olarak bıraktığı, katılanın cezaevinde bulunduğu sırada diğer sanık ..."un, sanık ..."ın yanına giderek katılan tarafından gönderildiğini söylediği sahte faks yazısını göstererek katılanın isteği üzerine söz konusu eşyaları teslim almak istediğini söylediği ve katılanın özel odasında bulunan eşyaları katılanın rızası dışında aldığı, bu şekilde sanık ..."ın güveni kötüye kullanma; sanık ..."un ise nitelikli hırsızlık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık ... hakkında güveni kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sanık savunması, katılan ve tanık beyanı ile tüm dosya kapsamına göre, delil yetersizliği gerekçesine dayanan mahkemenin beraat kararına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan ve tanık beyanı ile tüm dosya kapsamına göre mahkemenin mahkumiyet kararına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan ve sanık ..."un sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılıp yerine, "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.