BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/540 Esas 2021/1001 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/540
Karar No: 2021/1001
Karar Tarihi: 31.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/540 Esas 2021/1001 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ


ESAS NO : 2018/540 Esas
KARAR NO : 2021/1001

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2018
KARAR TARİHİ : 31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden ...'nın merhum ...nın eşi, ... ve ...'nın ise... ve... çiftinin çocukları olduğunu, merhum ... ile davalı ...'nın öz kardeş olduklarını, 1988 yılında kurulmuş olan eski ünvanıyla... Ltd. Şti., yeni ünvanı ... A.Ş.’nin ortakları olduklarını, 26 Kasım 1994 yılına kadar hissedar payları %75 ..., %25 ...'da iken, ...’nın vefatıyla hisselerin, yasal mirasçıları olan ..., kızları ... ve ...’ya kaldığını, kızları reşit olana kadar hisse kontrolünün anne ...’da olduğunu, ...’nın eşinin ölümünden sonra tüm yetkilerini ...’ya talep üzerine verdiğini, ...'nın yönetim kurulunda olduğu için ve imza yetkilerini tek başına kullanabilmek için hissesinin %25’ten hisse çoğunluğuna çıkartılmasını istediğini, devredilen hisseler karşılığı tutar vaat edilmesine rağmen o dönemde veya sonrasında ödenmeden hisselerin ...’ya devredildiğini, 2000-2002 tarihleri arasında ...’nın eşi ...'nun “...” markasını kurduğunu, ...adı altında yapılan işler için... firmasının maddi, lojistik, hammadde, eleman, ofis, vs kaynaklarının kullanıldığını, ... markası için bu kaynaklar kullanıldığı gibi elde edilen düşük ve karsız ciroların...hesabına geçirildiğini, ...’nin hissedarlarını (müvekkillerini) maddi zarara uğratıldığını, zararın şirketin son dönem ortaklarından...’ın 2013’teki hesap kontrolleriyle ortaya konulduğunu, 08/08/2014 tarihli genel kurul tutanağında da ... ibra edilmediğini, ...'nın 2006-2009 yılları arasında ... markasındaki ekibi ... bünyesine getirdiğini, bu ekibin ... adı altında koleksiyonlar hazırladığını, ...markası altında yurt dışı ve yurt içi, bayi ve merkeze bağlı mağazalarda bu ürünlerin konumlandırdığını, ... ürünlerine göre daha uygun fiyatlı olan ... ürünlerinin ... ürünlerinin satışlarını olumsuz etkilediğini, davalı ...'nın, kendi firmasının ürünlerinin satılmasından gelir elde ederken ortaklığı olan şirketin ürünlerinin gelirini düşürdüğünü, ... ürünleri piyasaya göre ...’ye daha yüksek fiyattan fatura edilerek ...ve hissedarlarının, ...’nın kendi şirketi olan ...’e borçlandırıldığını, ...'nın, müvekkili ...’dan %10 daha hisse aldığını, 2012-2013 yıllarında şirket anonim yapıya geçeceği zaman bir ortak daha olması gerektiği ve hisseler geri iade edilecek diyerek oğlu ...’yı karşılıksız olarak %1 hisse verdiğini, müvekkillerinden bir kez daha hisse aldığını, sonrasında...'nın hissedarlıktan çıkartıldığını, müvekkillerinin güvenlerini bir kez daha suiistimal edilerek hissenin geri verilmediğini, 2013 yılında ...Tekstil olarak ...'ın ... firmasına ortak olarak alındığını, bu kişi ile davalı arasında yapılan anlaşma uyarınca ...'nın, ... ve müvekkillerinin kefaletleriyle ... ve kendisine ait ... şirketleri için krediler çektiğini, kredilerin yaklaşık 23 milyon TL olduğunu, müvekkilleri hakkında yapılan haciz mağduriyetlerinin giderilmesini talep etmek için ...le görüşmeye gittiklerini, müvekkillerinin müllkleri üzerinde ...Bank, ...Fonu, ...Bankası ve ... şirketine ait vergi alacakları ve personelin açmış olduğu dava sonucundaki tedbir kararlarıyla büyük meblağlarla haciz işlemlerine başlandığını, hiçbiriyle ilgili ...’dan bilgi alamadıklarını, müvekkillerinin 2011 yılından beri şirketten hisse payı ödemelerini alamadıklarını, ...'nın müvekkillerinin ve şirketin kaynaklarını kötüye kullanarak kişisel çıkarlar temin ettiğini, kendine gelir temin ettiğini, müvekkillerinin mülkleri üzerine ipotekler koyulmasına ve çok büyük mağduriyet yaşamalarına sebep olduğunu beyanla müvekkillerinin zararlarının tamamı tespit edildiğinde artırılmak üzere şimdilik 1.000 TL tazminatın doğduğu tarihten itibaren işletilecek reeskont faizi ile davalıdan tazminine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, anonim şirket hissedarlarının TTK'nın 553. maddesi uyarınca şirket yönetim kurulu üyesinden zararlarının tazmini talebine ilişkindir.
Davacılara 30/09/2021 tarihli duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davacıların mazeret bildirmeksizin duruşmaya gelmedikleri ve kendilerini vekil ile temsil ettirmedikleri anlaşıldığından, 30/09/2020 tarihi itibarı ile dosyanın HMK 150/1 maddesi gereğince tarafların müracaatına kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Tarafların işlemden kaldırma tarihinden itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde dosyayı usulüne uygun olarak yenilemediği anlaşıldığından davanın HMK’nun 150/5 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflarca takip edilmeyen davanın HMK'nın 150. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar ve ilam harcı 59,30 TL'den peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile kalan 23,40 TL'nin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yatırılan gider avansı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/12/2021
Başkan ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Katip ...
¸e-imzalıdır




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.