10. Hukuk Dairesi 2016/15879 E. , 2019/4266 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davalı ...’e ait bir kısım hizmetlerin aidiyetinin tespiti, kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, hizmetlerinin bir kısmının davalı ... adına kaydedildiğini ve onun hizmetinde göründüğünü belirtmek suretiyle, bu hizmetlerin aidiyetinin tespiti ile sonrasında yaşlılık aylığı bağlanmasını istemektedir. Mahkemece yapılan araştırma sonrasında, tanık beyanları nazarında davacının 3400010608177 sicil numarasında 01.04.1986 tarihinden sonra ... ve ... adına görülen 01.04.1986-09.06.2005 tarihleri arasındaki 4250 gün çalışmaların davacı ..."e ait olduğu, davacıya 31.12.2007 tarihli tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava dosyası incelendiğinde, davacı ile davalının kimlik bilgilerinin birbiri ile benzerlik göstermekle birlikte, Mahkemece davacıya aidiyetine karar verilen sigorta kayıtları irdelendiğinde, 1990/1 dönemi ile 23.07.1991 tarihleri arasında 7599 işyeri sicil numaralı ... Tahta ... A.Ş. adına kayıtlı işyerindeki bordro örneklerinde davalının sigorta sicil numarası ile davacı adına kayıt bulunduğu, 1992/3-1993/1 tarihleri arasında geçen 223 güne ait 611863 işyeri sicil numaralı ... adına kayıtlı işyerinde geçen kayıtlara ait bordro örneklerinin bir kısmında davacı, bir kısmında davalının ad ve soyadı kullanılarak davalının sigorta sicil numarası ile sigorta kaydı yapıldığı, yine 1995/2-1995/3 tarihleri arasında geçen 205 güne ait 500430 işyeri sicil numaralı ... A.Ş. adına kayıtlı işyerine ait 01.06.1995 tarihli işe giriş bildirgesinde davalının kimlik bilgilerinin yer aldığı ve bordro örneklerinde de davalının ad, soyad ve sigorta sicil numarası ile sigorta kaydı yapıldığı, aynı işyerinde 1996/1-1998/3 dönemleri arasında geçen 823 güne ait bordro kayıtlarında davacının adı, davalının sigorta sicil numarası ile sigorta kaydı yapıldığı, 1999/1-1999/3 tarihleri arasında geçen 229 güne ait ... işyeri sicil numaralı... Prefabrik ...A.Ş. adına kayıtlı işyerine ait 15.03.1999 tarihli işe giriş bildirgesinde davalının kimlik bilgilerinin yer aldığı, 2004/6-8. aylarındaki 77 güne ait 1073434 işyeri sicil numaralı ...Ltd. Şti. adına kayıtlı işyerindeki bordro örneklerinde TC kimlik numarasının davacı adına, sigorta sicil numarasının ise davalı adına kayıtlı olduğu, 2004/8-2005/6 aylarındaki tarihleri arasında geçen 286 güne ait 1072825 işyeri sicil numaralı ... İnş... Ltd.Şti adına kayıtlı işyerine ait işyeri tescil bildirgesinde davalının kimlik bilgilerinin yer aldığı ancak aynı aya ait bordro örneğinde davacının TC kimlik numarası ile sigorta kaydı bulunduğu, davalının 20.10.1988-31.12.1999 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, davalının duruşmada alınan beyanında 1996 yılından beri Almanya"ya yerleştiği ve ... A.Ş."de çalışmadığını ifade ettiği, diğer işyerleriyle ilgili beyanının alınmadığı, mahkemece resen tanık dinlenilmeden davacı tanıklarının beyanları ile yetinildiği, tüm bu veriler ışığında davalı adına kaydedilen çalışmaların davacıya aidiyeti hususunun hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenmediği anlaşılmaktadır.
Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır. Vazgeçilemez ve devredilemez nitelikteki temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine yönelik tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, davacının iddiasının gerçekliğinin resen araştırma ile saptanması gereklidir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, her ne kadar mahkemece mevcut yazılı belgeler üzerinde araştırma yapılmış, taraf beyanları alınmış ve en son tanık dinlemek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan hüküm eksik araştırmaya dayalıdır. Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, tanık sözlerinden ayrı olarak işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği bulunmaktadır. Mahkemece, tüm Türkiye çapında nüfus kayıtlarından araştırma yapılmalı, davacının ad ve soyadını taşıyan başka ... isminde kişilerin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bildirilen kişilerin adres bilgileri ile birlikte nüfus bilgileri de temin edilerek dava konusu hakkında bilgilerine başvurulmalı, özellikle davacının ...A.Ş., ...A.Ş."de geçen çalışmalarına ait işe giriş bilgilerinde davalının kimlik bilgilerinin neden yer aldığı, karışıklığın nasıl meydana geldiğinin araştırılması, bordro tanıkları resen seçilerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, 1996 sonrasına ait davalının yurtdışı giriş çıkış belgelerinin celbi ile aidiyet tespiti istenen çalışmaların gerçekte kime ait olduğu, kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulmalı, tüm bu hususlar aydınlığa kavuşturulduktan sonra yaşlılık aylığı istemi yönünden varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.