Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4973
Karar No: 2021/1844
Karar Tarihi: 17.03.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4973 Esas 2021/1844 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/4973 E.  ,  2021/1844 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05/04/2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali mera olarak sınırlandırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, .... Köyü 125 ada 11, 12, 13 ve 18 parsellerin kadim mera olduğu, fiziki yapı itibariyle de mera özelliğinin mevcut durumunun devam ettiğinin anlaşıldığını, bu nedenlerle dava konusu taşınmazların tapusunun iptali ile mera olarak sınırlandırılarak 125 ada 160 No"lu mera parseline dahil edilmesini istemiştir.
    Bir kısım davalılar vekili davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından açılmıştır. Tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılmasını isteme hakkı kural olarak Hazine ile yararlanan köy veya belediye tüzel kişiliklerine aittir.
    Meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir. Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler mera olarak sınırlandırılma,yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, mera olarak sınırlandırılmasını,haksız elatmanın giderilmesini ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir.
    4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin GıdaTarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir. Mera Kanununun 6. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdidinin Bakanlıkca yapılacağı belirtilmiş olup Bakanlığın yetkisi tespit, tahsis ve tahdidin değiştirilmesi ile sınırlı olduğundan anılan Bakanlığa genel mahkemede mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma ya da sahiplenmeye yönelik dava açma hakkı açık bir hükümle tanınmamıştır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı genel bütçeye dahil idarelerden olmakla birlikte yasa ile verilen görevleri dışında mülkün sahibi olan Hazineyi doğrudan doğruya temsil yetkisi de bulunmadığından aktif dava ehliyeti yoktur (Hukuk Genel Kurulu 2006/7 - 134 Esas, 2006/140 Karar).
    Davacı İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün, tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması davası açma hakkı olmadığından davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla davanın kabul edilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.03.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.


    (Muhalif) (Muhalif)


    K A R Ş I O Y
    Dava, davalılar adına oluşturulan tapunun iptali ile mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.
    Dava, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca adına Hazine vekili tarafından açılmıştır.
    Dilekçe başlığında il müdürlüğü isminin yazılmış olmasına karşın eldeki davanın hazine tarafından açıldığının kabul edilip edilemeyeceği noktasında değerli çoğunluk ile görüş ayrılığı oluşmuştur.
    Hazine vekili tarafından il müdürlüğü adına açılan davada davacının tarım müdürlüğü olduğunun ve dava açma hakkı olmadığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
    Bilindiği üzere, mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye aittir. Bu yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
    Mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılır.
    Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetindeki arazilerin mera, yaylak ve kışlak olarak tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınır.
    Muhtarlar ve belediye başkanları, mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz olduğu takdirde durumu derhal Bakanlık il veya ilçe müdürlüğüne, il ve ilçe müdürlükleri de valilik veya kaymakamlığa bildirmekle yükümlüdürler.
    Dava tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 6100 sayılı HMK’nun 119/1. maddesi uyarınca dava dilekçesinde gösterilmesi zorunlu olan tarafların ad ve adreslerinin bildirilmesinde yapılan kimi yanlışlıklar, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddi sonucunu doğurmamakta, oluşan hataların giderilmesi bazı durumlarda mümkün olabilmektedir. Aynı Kanunun 124. maddesinin 4. Fıkrasında; dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği düzenlemesi yer almaktadır. Somut olaya bu açıdan bakıldığında; davacı olarak Tarım Müdürlüğü gösterilmiş ise de hazine vekili tarafından davanın açıldığı gözetildiğinde mahkemece usul ekonomisi ve hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü dikkate alınarak dava açan vekilin, Hazine adına dava açtığı kabul edilerek hükmün esasının incelenmesi gerektiği görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun kararına katılamıyoruz.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi