5. Ceza Dairesi 2016/3076 E. , 2021/428 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zincirleme nitelikli zimmet, denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma
HÜKÜM : Sanık ... hakkında PTT Genel Müdürlüğüne yönelik 18/03/2009 tarihli eyleminden dolayı basit zimmet suçundan, Hazineye yönelik 2009 yılı Mart dönemi ile 2010 yılı Ekim aylarına ait diğer eylemlerinden ötürü zincirleme nitelikli zimmet suçundan mahkumiyet, diğer sanıklar haklarında denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-Iğdır Adliyesinden gelen kargo, APS veya posta şeklindeki gönderileri ücretlendirme işlemini yapmakla görevli olan sanık ..."un gönderileri ücretlendirme makinesinden geçirdikten sonra listeyi tutanak altına alması ve sayfa altlarına ücretleri yazarak Adalet Bakanlığına ait aynı şubedeki posta çeki hesabından online olarak PTT Merkez Şubesinin posta çeki hesabına paranın aktarılmasını sağlaması gerekirken not kağıtlarına gerçek gönderi ücretinden fazla bir tutarı yazarak adliyeden gelen görevliye bu notu verdiği ve notu alan görevlinin Adalet Bakanlığının
posta çeki hesabından paranın nakit çekilmesi için şube müdürü ya da yerine görevli olan diğer sanıklardan yazılı havale onay talimatı aldığı, bu suretle havale gişesinden nakit olarak çekilen paranın sanık ..."a elden verildiği, kasada yeterli nakit olmaması durumunda ise paranın gün içinde daha sonraki bir zamanda haklarında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen havale gişe memurları tarafından sanığa verildiği anlaşılan dava konusu somut olayda; suça konu paraların görevi dolayısıyla sanığa teslim edilmediği, sanığın muhafaza ve gözetim sorumluluğunun da olmadığı, bu itibarla fiilinde yasal tevdi unsurunun gerçekleşmediği anlaşılmakla, Hazineye yönelik 2009 yılı Mart dönemi ile 2010 yılı Ekim aylarına ilişkin gerçekleştirilen eylemlerinin zincirleme şekilde kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç niteliğinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanığın 18/03/2010 tarihinde görevli olduğu posta gişesinde gün sonu ve başı sayacına nazaran ücret alma makinesinin hasıl tespit ve teslimat tutanağına gün sonunda kasasında 2.512,05 TL ücret alma makinesi hasılatı birikmesine rağmen vezneye bu miktarı 2.152,05 TL olarak bildirip teslim etmek suretiyle 360,00 TL parayı mal edinme şeklindeki eylemi nedeniyle, suç tarihindeki ekonomik koşullara ve Dairemiz uygulamalarına göre bu miktar değer azlığı sınırında kaldığından, sanık hakkında TCK"nın 249. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanıklar ..., ... ve ..."in suç oluşturduğu kabul edilen eylemlerine ilişkin olarak ne surette suç kastıyla hareket ettiklerinin, keza denetim görevlerinin ihmali ile zimmet suçunun işlenmesi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının denetime imkan verecek şekilde karar yerinde gerekçeleriyle gösterilip değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumlarının ayrı ayrı takdir ve tayini gerekirken, yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
4-Sanık ..."in hükümden sonra 17/09/2017 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Kabule göre de;
Sanık ..."un, katılanlar Hazine ve PTT Genel Müdürlüğüne yönelik gerçekleştirdiği mal edinme eylemlerinin kül halinde bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılan idarelere karşı zincirleme olarak tek nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu gözetilmeden, hakkında ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
Zimmet suçundan kurulan hükümlerde sanık ..."nin zararı soruşturma başlamadan önce tazmin ettiği belirtildiği halde, TCK"nın 248/1. madde ve fıkra hükmü uyarınca cezasında 1/2 oranında indirim yapılmak suretiyle çelişkiye neden olunması,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı nüshasında yayımlanmış olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak sanıklar hakkında yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar hakkında, 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, cezasının infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
Sanıklar hakkında mahkumiyet hükümleri kurulmuş olması karşısında, kamu davasında kendilerini vekille temsil ettiren katılanlar lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 28/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.