17. Hukuk Dairesi 2017/1573 E. , 2018/1656 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 10.09.2012 tarihinde dava dışı sürücü tarafından davacı şirkete kasko sigortalı araç ile seyir halinde iken orta refuj arasında bulunan doldurulmuş alandan dönüş yapmak istediği sırada sol yanından seyir halinde olan araç ile çarpışması sonucunda maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, KTK"nın 14,10 ve 13. maddesini ihlal eden davalı ... Müdürlüğünün %100 kusurlu olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde sigortalı aracın pert total işlemine tabi tutularak araç piyasa bedeli 30.000,00 TL olarak tespit edildiğini, araç piyasa bedelinden sigortalı ile mutabakata varılan 15.000,00 TL sovtaj tenzili ile birlikte rücuen tazminat bedelinin 15.000,00 TL ve 500,00 TL araç çekme ücreti toplamı olan 15.500,00 TL olduğunu, tespit edilen 15.000,00 TL tazminat bedelinden 355,00 TL prim borcu mahsup edilerek bakiye 14.645,00 TL "nin 02.10.2012 tarihinde ve 500,00 TL araç çekme ücretinin de 17.10.2012 tarihinde sigortalıya ödendiğini,her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.875,00 TL"nin rücuen tazminatın ödeme tarihi olan 17.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kusura itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, 3.033,00 TL davacı alacağının ödeme tarihi olan 17/10/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ve mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, dava dilekçesinde davacı vekili davalıya ait aracın tam kusurlu olduğunu, hak sahiplerine 15.145,00 TL ödeme yapıldığını,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.875,00 TL rücuen tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; talebini ıslah ile artırmamıştır.Yargılama sırasında alınan uzman bilirkişi raporuna göre sigortalı araç sürücünün %80, davalı ..."nün %20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporunda tespit edilen kusur oranları hükme esas alındığına göre, davacı vekilince %100 kusura göre talep edilen 3.875,00 TL"nin davalının %20 kusur oranına denk gelen miktarı üzerinden karar verilmesi gerekirken ve davalının bu miktardan sorumlu olması gerekirken, yazılı olduğu şekilde HMK"nın 26. maddesine aykırı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.