18. Hukuk Dairesi 2014/22627 E. , 2015/6278 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak dava konusu... İlçesi 854 ada 1705 parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın imar planında kısmen yol, kısmen ilköğretim tesis alanı, kısmen de park alanında kaldığı ve dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığı gerekçesiyle taşınmazın bedeline hükmedildiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1)Dava konusu taşınmazın 2.330.48 m² lik kısmının ilkokul alanı olarak ayrılmasından dolayı dava tarihi itibariyle sorumluluk 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu gereğince İl Özel İdaresine ait olsa da On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesinin 2. ve 5. fıkraları gereğince davalı il özel idaresinin tüzel kişiliği kaldırılmış olup, yine aynı Yasanın Geçici 1. maddesinin 1. fıkrası gereğince oluşturulacak... Paylaştırma Komisyonundan dava konusu taşınmazı devir ve teslim alacak idarenin araştırılarak tespit edilmesi ve muhatap idarenin davaya dahil edilerek husumetin bu idareye yöneltilmesi gerektiğinin dşünülmemiş olması,
2)Taşınmazın fiilen el atılmayan fen bilirkişi raporunda il özel idaresi"nin sorumluluk alanında olduğu belirtilen ilköğretim tesis alanı olarak O harfi ile gösterilen bölümü yönünden yapılan incelemede;
Uygulama ve öğretide, kamu idarelerinin kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında tek yanlı irade açıklamalarıyla kamu hukuku esaslarına dayanarak ilgililerin hukuki durumlarını etkileyecek şekilde yaptıkları işlemlerin idari işlem, görev ve yetki alanlarına giren konularda hukuka uygun olarak yaptığı fiiller ile bu görevleriyle ilgili hareketsiz kalmaları idari eylem olarak tanımlanmaktadır. Somut olayda idarenin icra yetkisini hukuka aykırı olarak kullanması olarak nitelendirilebilecek fiili el atma durumu söz konusu olmadığına göre, 3194 sayılı İmar Kanunu"nun ilgili maddeleri uyarınca tek yanlı idari işlemle düzenlenen imar planları ve bu planlara dayanılarak yapılan işlemlerin idari nitelik taşıdığı, söz konusu imar planlarının zamanında uygulamaya geçirilmemesi durumu da idari eylem olarak kabul edilmektedir.
Yukarıda açıklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak açılan davalarda, görev itirazında bulunulması ve olumlu görev uyuşmazlığı çıkması üzerine durum Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından değerlendirilmiş ve 09.04.2012 gün 2011/238 E.–2012/63 K. ve 2012/41 E- 2012/77 K. sayılı kararlarında fiili el atmanın bulunmadığı durumlarda idari yargı yerinin görevli bulunduğuna karar verilmiştir.
Ayrıca 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 10.fıkrasında da “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 03.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu"nda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Bu nedenlerle; fiilen el atılmayan taşınmaz bölümü yönünden davacı tarafın mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca bu kısma yönelik davanın usulden reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)Taşınmazların fiilen el atılmayan bölümleri yönünden yapılan incelemede;
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, özellikle bilirkişi kurulunun 04.09.2012 tarihli rapor ve fen bilirkişisinin krokisine göre; dava konusu taşınmazın A-B-Y1-K1-Y2-K1 harfi ile gösterilen bölümlerine asfalt yol, kaldırım, taksi durağı yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, kalan Y3-Y4-Y5-P harfi ile gösterilen bölümlerin imar alanında yol ve park alanı olarak ayrıldığı ve bu kısımlara fiili el atma bulunmadığı; ancak mahkemece ..."nın sorumluluk alanına giren fiili ve hukuki el atmaların tamamının (sadece O harfi ile gösterilen ilköğretim tesis alanına ilşkin bölüm hariç) bedeline hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmaz ... yönünden imar planında kısmen yol, kısmen de park alanında kalmakta olup taşınmazın pland park alanı olarak gösterilen ancak fiilen el atılmayan bölümleri yönünden, fiilen el atılan kısımlarla bağlantılı olarak proje bütünlüğünden söz edilemeyeceğinden, bu bölümler için davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın dava konusu taşınmazların genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılamamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın... Mahkemesi kararı ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 10. fıkrasında "Uygulama imar planında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulanmasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 03.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu"nda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır." hükmü uyarınca idari yargıda açılması gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca bu kısımlara yönelik davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.