Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2634
Karar No: 2018/12971
Karar Tarihi: 27.09.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/2634 Esas 2018/12971 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/2634 E.  ,  2018/12971 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ




    Taraflar arasında görülen tapu ipt...... ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.03.2018 ...... günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:


    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu ipt...... ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, ortak mirasbırakanları ...... ......ye’nin m......ki olduğu 273 ada 38 ve 135 ada 20 parsel sayılı taşınmazları davalıların murisi ...’e 03/12/1997 tarihinde satış yoluyla temlik ettiğini, yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının ipt...... ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalılar, satışın bedel karşılığı yapıldığını, murisleri ...’in mirasbırakan ......’ya ahlaki görev sınırlarını aşacak şekilde ölünceye kadar baktığını, yine muris ......’nın davacılara da birer adet villa verdiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı yapılmadığını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.


    Mahkemece, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Mirasbırakan ...... ......ye ......’in m......ki olduğu 273 ada 38 ( 5.606 m2’lik ...... Bahçesi ) ve 135 ada 20 ( 527 m2’lik ......... ) parsel sayılı taşınmazlarını intifa haklarını üzerinde tutarak çıplak mülkiyetlerini davalıların murisi ... ......’a 03.12.1997 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği, 1919 doğumlu mirasbırakanın 02.09.2013 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı kızları ... ve ... ile kendisinden önce 19.02.2011 tarihinde ölen oğlu ... ...... ......’in mirasçıları olan davalıları bıraktığı kayden sabittir.
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (nitelikli-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve l.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanunu" nun (TMK) 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237 (818 s. Borçlar Kanunu"nun (BK) 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının ipt......ni isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki kişisel ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince; mirasbırakanın ...... ilçesinde bulunan dava dışı 611 ada 7 parsel sayılı taşınmazını davacı kızları............’ya ½ şer oranda 22.11.1991 tarihinde satış yoluyla devrettiği, davalıların cevap dilekçesinde ve aşamalarda mirasbırakanın dava dışı 611 ada 7 parsel sayılı taşınmazı davacılara bedelsiz devrettikten sonra dava konusu taşınmazı da mirasbırakanları ...’e denkleştirme amacı ile devrettiğini savundukları, ne var ki mirasbırakanın 1991 yılında davacılara yaptığı temlik ile 1997 yılında davalıların mirasbırakanı ...’e yaptığı temlikte terekesini paylaştırma amacı ile hareket edip etmediği, iradesini bu yönde oluşturup oluşturmadığının yeterince aydınlatılmadan sonuca gidildiği anlaşılmıştır.


    Hâl böyle olunca, yukarıda açılanan ilkeler uyarınca, öncelikle davacılara devredilen dava dışı 611 ada 7 parsel sayılı taşınmazın temlik ( ve dava ) tarihindeki arsa değerinin ( anılan taşınmaz üzerindeki yapıların temlikten sonra inşa edildiği kesin olarak saptanır ise ) tespit edilmesi, daha sonra dosya kapsamında toplanan ve toplanacak deliller ile davalıların paylaştırma savunması üzerinde durulması, keşfen saptanan değerler de gözetilerek mirasbırakanın sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde bir paylaştırma yapıp yapmadığı açıklığa kavuşturularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi