8. Hukuk Dairesi 2015/7066 E. , 2015/11959 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili İcra Mahkemesi"ne başvurusunda; ilk ilamın bozulması sonrasında Ankara 18. İş Mahkemesi"nin Esas, sayılı kararına dayanılarak devam eden ilamlı icra takibinde ilgili Yargıtay dairesinden tehiri icra kararı getirmek üzere İcra Müdürlüğü"nden istenen mehil talebine istinaden, 01.03.2013 tarihinde 31.200,00 TL nakit teminat depo edildiğini, daha sonra 08.05.2013 tarihinde müvekkili tarafından ihtirazı kayıt ile 31.200,00 TL nin alacaklı tarafa ödenmesi talebinde bulunulduğunu, ancak alacaklıya 25.10.2013 tarihinde ödeme yapıldığını,bu arada icra emrine yapılan şikayet sonucunda Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2013/250 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 26.09.2013 tarihli karar ile icra emrinde yer alan 693,08 TL asıl alacak ve 2.531,09 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.224,17 TL tutarındaki fazla talep edilen miktarın iptaline karar verildiğini, karar tarihi itibariyle müvekkilinin herhangi bir borcu kalmadığını, hatta dosyaya fazladan para yatırıldığını, İcra Müdürlüğü"nce 25.10.2013 tarihinde hatalı bir kapak hesabı yapıldığını, dosya borcunun 36.140,07 TL olarak hesaplandığını ve bu hesap üzerinden alacaklıya reddiyat yapıldığını, bu nedenle müvekkilinden fazla tahsilat yapılması nedeniyle iadesi gereken meblağın tespitini talep ettiğini,ayrıca takibe dayanak Ankara 18. İş Mahkemesi"nin Esas sayılı kararının Yargıtay tarafından bozulduğunu, bozma üzerine Ankara 18. İş Mahkemesi"nce yeni bir karar verildiğini, ilk icra emrine istinaden ödenen asıl alacak kalemleri dışında fazladan brüt 12.490,30 TL fazla mesai alacağına hükmedildiğini, bozmadan sonraki mahkeme kararı ile vekalet ücreti ve yargılama gideri kalemine ilişkin fark doğduğunu, Ankara 4. İcra Müdürlüğü"nce 01.04.2014 tarihinde yeni bir dosya hesabı yapıldığını, ödemesi yapılan alacak kalemleri hiç ödenmemiş gibi ve brüt tutarlar üzerinden hesaplandığını, hatalı oranlar üzerinden faiz işletildiğini, hatalı borç ödeme muhtırası tebliğ edildiğini, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi oranının taraflarca bildirilen bankalardan sorularak faiz oranlarının uygulanması gerektiğini, neticeten müvekkiline 08.05.2013 tarihinde iadesi gereken tutarın tespitini ve 02.04.2014 tarihli icra emri ile muhtıranın iptalini talep etmiştir.
Yargılama aşamasında, dayanak ilamda, bir kısım işçi alacaklarının, bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle tahsiline karar verildiği taraflardan, faiz oranlarının tespiti için banka isimlerini bildirmeleri istenilmiş ve bildirilen bankalar fiilen uyguladıkları en yüksek mevduat faiz oranlarını bildirmişlerdir. Bunun yanında işçi alacaklarına hükümde brüt olarak karar verilmiş olduğundan kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primleri düşülerek alacak miktarlarının nete dönüştürülmesi ilkesi doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Ancak alınan raporda borçlu tarafından 01.03.2013 tarihinde dosyaya teminat olarak yatırılan ve kararın bozulması ile serbest kalan miktarın 08.05.2013 tarihinde alacaklıya ödenmesine borçlu tarafından muvafakat edildiği halde, anılan ödeme tarihinin alacaklının parayı dosyadan tahsil ettiği 25.10.2013 tarihi olarak esas alınması doğru değildir. Şöyle ki; borçlunun şikayet baki kalmak kaydı ile ödemeye muvafakat etmesi, paranın alacaklıya ödenmesini engeller bir kayıt olmadığı gibi kararın bozulmuş olması nedeniyle teminatın dosyada serbest kaldığı alacaklı tarafından bilinmelidir.
İcra Mahkemesince ödeme tarihinin 08.05.2013 tarihi olarak kabulü doğrultusunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Bu nedenle kararın bozulması yoluna gidilmiştir.
Kabule göre de; borçlu, 08.05.2013 tarihinde iadesi gereken tutarın tespitini ve 02.04.2014 tarihli icra emri ile muhtıranın iptalini talep etmiş, ancak bu konuda miktar yönünden bir rakam belirtmemiştir. Bu durumda, şikayetin kabulü gerekirken, kısmen kabul kararı verilerek sonuçta da borçlu aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi ve borçlu tarafından yapılan yargılama giderlerinin tamamının alacaklıdan tahsili gerekirken paylaştırılarak, bir kısmının borçlu üzerinde bırakılması da usule aykırıdır.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.