6. Ceza Dairesi 2015/5299 E. , 2016/4844 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 21/12/2005 tarih ve 2005/389 esas sayılı iddianamesi ile; “... 22.06.2005 günü, akşam saatlerinde sanıklar .... ile ..."in, ....Köyü"ne bir düğüne gittikleri ve akrabaları olan -temyiz dışı- sanık ... ..."ın, yakınan ... ile aralarında yaşananları anlatması üzerine sanıklar ... ve..."in, saat 21.00 sıralarında mağdur ..."ı aramak amacı ile ona ait olan eve gittikleri, evin kapısını tekme ile kırarak içeriye girdikleri, evde yakınan ...."yı aradıkları, kendisini bulamayınca evde bulunan bütün eşyaları kırdıkları, evi yakmak amacı ile kanepeyi yakarak dışarı çıktıklarından” bahisle sanıklar ... ve ... hakkında yakınan ..."ya yönelik eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK"nın 116/4; 151/1; 170/1-a-son maddeleri uyarınca cezalandırılmaları talebi ile ... Asliye Ceza Mahkemesi"ne açılan kamu davasında; Mahkemece yapılan yargılama sonucu 26/07/2007 tarih, 2006/32- 2007/155 Esas- Karar sayısı ile sanıkların TCK"nın 151/1, 152/2-a, 52/2-4. maddeleri gereğince 180 gün karşılığı, günlüğü 20,00 TL"den 3.600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği,
Sanıklar ... ve ... hakkında, bu suç ve diğer suçlardan verilen mahkumiyet kararlarının sanıklar savunmanlarının temyiz talepleri üzerine, Yargıtay 13. Ceza Dairesi"nin 21/06/2012 tarih 2011/12992-2012/14761 Esas-Karar sayılı ilamı ile aynen "Katılanların beyanlarında sanıkların zorla girdikleri evde sanık ..."in, katılan ..."nin pantolonunun cebinden 55 TL parayı aldığı, sanık ...."in ise, balta ile eşyalara zarar verdiği ve sanıkların kendilerini ölümle tehdit ettiklerini beyan etmeleri karşısında; sanıkların eylemlerinin "yağma" suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları tartışma ve değerlendirmenin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi"ne ait olduğu gözetilip, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak bozulmasına, sanıkların ceza süresi bakımından kazanılmış haklarının gözetilmesine" şeklinde bozulması üzerine;
... Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2012 tarih, 2012/112- 2012/220 Esas-Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya .... Ağır Ceza Mahkemesi"ne gönderilmiş ve yapılan yargılama sonucunda, Mahkemece; sanıklar ... ve ... hakkında, yakınan ..."ya yönelik eylemlerine ilişkin; hükümde; “mağdur ..."ya yönelik eylemleri nedeniyle yargılamaya devam edilmiş ise de; bu eylemleri yönünden ... Asliye Ceza Mahkemesi"nce karar verildiği ve Yargıtay"ın bu yönden kararı bozmadığı, dolayısıyla bu yönlerden kararın kesinlemiş sayılacağı anlaşıldığından, bu hususta ... Asliye Ceza Mahkemesi"ne müzekkere yazılmasına” karar verilmiş ise de;
Sanıklar ... ve ... hakkında, yakınan ..."ya yönelik eylemlerine ilişkin olarak ... Asliye Ceza Mahkemesi"nce 26/07/2007 tarih, 2006/32-2007/155 Esas-Karar sayısı ile sanıkların TCK"nın 151/1, 152/2-a, 52/2-4. maddeleri gereğince 180 gün karşılığı, günlüğü 20,00 TL"den 3.600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği ve mahkum edildikleri suçlardan dolayı sanıklar savunmanlarının temyizi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesi"nce, sanıkların, katılanlar .... ve ..."a yönelik eylemleri yönünden, yağma suçunun oluşma ihtimaline binaen buna ilişkin yargılamanın Ağır Ceza Mahkemesi"nde yapılması gerektiği belirtilerek, diğer yönleri incelenmeksizin Asliye Ceza Mahkemesi"nin kararının bozulmasıyla birlikte uyulan bozma sonrası ... Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen görevsizlik kararı neticesinde; artık ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 26/07/2007 tarih, 2006/32-2007/155 Esas-Karar sayılı kararında temyiz edilen hükümlerinin ortadan kalktığı, dolayısıyla kesinleşmeden bahsedilemeyeceği, bu nedenle; görevsizlik kararı sonrası, dosyanın kendisine gönderildiği ve ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 21/12/2005 tarih ve 2005/389 esas sayılı iddianamesi ile kamu davası açılan, sanıklar ... ve ... hakkında, yakınan ..."ya yönelik eylemlerine ilişkin olarak “mala zarar verme ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçlarından açılan kamu davasında, hüküm kurulmamış ise de; zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi olanaklı görülmüştür.
I- Sanıklar ... ve ... hakkında katılanlar ... ve ..."a yönelik, “konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme” suçlarından kurulan hükmün incelemesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararlara karşı itiraz yolu açık olup, temyizi olanaklı bulunmadığından ve sanıklar ... ve ... savunmanlarının bu konudaki istemlerinin 5271 sayılı CMK’nın 231/12 ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 5271 sayılı CMK"nın 264/1.maddesi uyarınca, yasa yolu ile merciinde yanılmanın, başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre, itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere dosyanın incelenmeksizin yerine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
II- Sanıklar ... ve ... hakkında, değişen suç vasfına göre “hırsızlık” suçundan verilen beraat ile “tehdit” suçundan kurulan mahkumiyet hükmün incelemesine gelince;
1-) Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; olay günü olan 22.06.2005 tarihinde, gece saat 22:00 sıralarında; sanıklar ... ve ..."in, katılanlar .... ve ..."ın oturmakta olduğu, ... İlçesi, ... Köyü"ndeki evine geldikleri, mağdur ..."yı sorup, onu bulmak amacı ile sanıkların, katılanların rızaları olmaksızın, katılan ..."yi ittirerek, eve zorla girdikleri ve sanık ..."in, evi aramaya başladığı, bu esnada katılan ..."nin askıda asılı olan pantolonunun cebindeki 55,00 TL parasını aldığı, diğer sanık ..."in ise, katılanların yanlarında kaldığı ve evdeki baltayı alıp, sehpaya vurarak kırdığı ve telefon kablosunu kestiği, “sizi öldüreceğim” diye tehdit ettiği, sonra da evdeki bıçağı alıp, "eğer bizi şikayet ederseniz, bizi söylerseniz, sizi öldürürüz” diye tehditlerini devam ettirdikleri, sanık ... “siz bizim aileden adam vurdunuz, bunun hesabını soracağım" diye, sanık ... de, "...."nın evini yaktık, şimdi de sizin evinizi yakacağız" diyerek tehdit edip, aldıkları para ile birlikte evden ayrılmaları ile sonuçlanan somut olayda; katılan ..."ın, 03.07.2013 tarihli celsede, olay nedeniyle talep etmiş olduğu 500 TL"lik zararın da, sanık ..."in, savunmanı aracılığıyla 15.08.2013 tarihinde PTT yoluyla ödediği, böylece sanıklar ... ve ...."in, katılanlar .... ve ....."ye yönelik eylemlerinin, 5237 sayılı TCK"nın 168/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmü ile birlikte TCK"nın 149/1-a,c,d,h maddesindeki nitelikli yağma suçunu oluşturduğu, ayrıca yağma suçunun, katılanlara ait konutta işlendiği ve bu haliyle konut dokunulmazlığını ihlal eyleminin müstakil bir suç oluşturmayıp yağma suçunun unsuru olduğu da gözetilmeden delillerin değerlendirilmesinde ve suç vasfında hataya düşülerek sanıklar hakkında, “değişen suç vasfına göre tehdit ve hırsızlık” suçlarından yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-) Tehdit eyleminin, tek eylemle birden fazla katılana karşı işlenmesi nedeniyle TCK’nın 43/2. maddesi delaletiyle 43/1. maddesi uyarınca sanıkların cezalarının artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-) Sanıkların, hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildikleri takdirde, kendi altsoyları üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluklarının sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
4-) Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK"nın 326/2. maddesine aykırı biçimde "eşit olarak tahsiline" biçiminde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanları ile O Yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istemden farklı gerekçe ile BOZULMASINA, katılanlara yönelik her iki sanık sanık hakkında “tehdit” ve sanık ... hakkında “hırsızlık” suçundan ..... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 26.07.2007 tarih, 2006/32 Esas, 2007/155 Karar sayılı kararındaki ceza miktarları yönünden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının korunmasına, 08.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.