11. Hukuk Dairesi 2018/3542 E. , 2020/600 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Batı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29/11/2017 tarih ve 2015/771 E- 2017/788 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 17/05/2018 tarih ve 2018/594 E- 2018/507 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından duruşmalı istenmiş olup, duruşma için belirlenen 21.01.2020 günü hazır bulunan davacılar vekilleri Av. ... ve Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduklarını, şirket müdürler kurulu başkanının gönderdiği genel kurul toplantısı davet mektubunda12/12/2015 tarihinde olağanüstü genel kurul toplanacağının açıklandığını, toplantıdan önce müvekkillerine şirketin mali durumu hakkında bilgi ve belge verilmediğini, şirketin sermaye artırımına ihtiyacı olmadığını, genel kurulda ana sözleşme tadil edilerek 2.440.000,00 TL olan ödenmiş sermayenin 5.000.000,00 TL"ye çıkartılmasına karar verildiğini, gündemde yer almamasına rağmen ortaklara rüçhan haklarını kullanıp kullanmayacağı hususunun sorularak sonucuna göre işlem yapılmasının da kararlaştırıldığını, bilgi ve belge verilmeksizin yapılmış tüm ortakların hazır bulunmadığı toplantıda muhalif oylara rağmen gündem dışı hususlar ile ilgili olarak karar alınamayacağını, sermaye artırım kararı ile bazı ortakların kendi paylarının üzerinde mali külfet yüklendiğini, davalı şirketin işlettiği hastahanenin fahiş mikdarda genel yönetim gideri bulunduğunu, bilançoların gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek12/12/2015 tarihli Olağanüstü Genel Kurulunda haksız olarak alınan kararların kanun, anasözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; alınan kararların yasaya ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olmadığını savunmuştur.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; 2013 yılı sonu itibariyle 1.748.587,57 TL olan öz sermayesinin, 2014 yılında 4.756.832,11 TL zarar edilmesi nedeniyle 2014 yılı sonu itibariyle -3.008.244,54 TL"ye düştüğü , bu duruma düşmüş sermaye şirketinin 6102 sayılı TTK"nın 376. maddesi uyarınca sermayesini tamamlamak zorunda olduğu, aksi halde şirketin faaliyetlerinin sona ereceği, bu durumdaki davalı şirketin sermaye artırımına gitmesinde yasaya aykırılık olmadığı, şirketin 2014 yılında 4.756.832,11 TL zarar açıklamasının temel nedeninin 2014 yılında 5.302.935,79 TL faaliyet gideri olmasından kaynaklandığı, sermaye artırımına gitmeden önce her ortaktan tahsil ettiği sermaye yedeğini kullanması mümkünse de, şirketin 31/11/2014 tarihli bilançosunda ortaklardan tahsil edilmiş sermaye yedeğine rastlanmadığı, ortaklara borçların sermayeye eklenmesi de davalı şirketin finansal sıkıntısını çözebilecek bir yol alarak görülmediği, rüçhan hakkı kullanımı ile ilgili olarak ortaklara yapılan çağrının yasa ve ana sözleşmeye aykırılığı olmadığını, nizalı genel kurulda gündemin 3. maddesinin görüşülmesi neticesinde alınan kararın (önerge neticesinde alınan karar dahil) yasa, ana sözleşme ile dürüstlük kurallarına aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan redidne karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 18,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 21/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.