Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11341
Karar No: 2018/4556
Karar Tarihi: 19.06.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11341 Esas 2018/4556 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/11341 E.  ,  2018/4556 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27.04.2016 tarih ve 2015/137-2016/354 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete 43.200 Almak Markı yatırdığını, paranın tamamının geri alınacağı ve yüksek faizle ödeneceği garantisi ile davalı şirkete ödendiğini, 22/10/2000 tarihli teslim tesellüm belgesi adlı belge çerçevesinde davalıya ait hisse senetlerinin müvekkiline verildiğini, müvekkilinin hile ile davalı şirkete ortak yapıldığını ileri sürerek 43.200DM"nin karşılığı olan 22.807,81 Euro"nun tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkili şirkete ortak olduğunu, müvekkili şirketin kendi hisselerini iktisap edemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın davalı şirketin hissesini satın aldığı, davalı şirketin ticari sicilinde tescil ve ilan edilen ana sözleşme hükmü ile hamiline yazılı hisse senedi çıkarabileceği, bu itibarla davacının ödemiş olduğu parasal tutar karşılığı almış olduğu davalı şirket hamiline yazılı hisse senedinin şirketler hukuku yönünden mevzuata uygun olduğu, davacı gerçek kişi ile davalı şirket arasında hamiline yazılı davalı şirket hissesinin iktisabının gerçekleşmiş olduğu, diğer taraftan ödemiş olduğu parasal tutarı yüksek faizi ile istediği zaman geri alabileceği ve bu hususta hataya düşürüldüğü ve hileli işlemlerle kandırıldığı yönündeki iddialarını kanıtlayacak delil sunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davacı tarafça, davalının var olduğu ileri sürülen haksız ve hukuka aykırı fiilleri sonucu davalı şirkete yatırılan paranın tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, davalı tarafından Almanya başta olmak üzere birçok ülkede yüksek faiz garantisi ve paraların istenildiği an geri çekilebileceği vaadi ile binlerce kişiden mevduat toplandığını, yüksek oranlarda faiz dağıtılacağının vaad edildiğini, bu garantilere inanarak müvekkilinin davalı şirkete 43.200 DM tutarında yatırım yaptığını, karşılığında kendisine 21. ... Holding ibaresi bulunan teslim-tesellüm belgesi verildiğini, davalı şirket ve yetkilileri tarafından yürütülen faaliyetlerin usulsüzlüklerinin SPK tarafından çıkarılan haftalık bültenlere konu olduğunu ileri sürmüştür. Davalı taraf, davacı ile şirket arasında ortaklık ilişkisi kurulduğunu, TTK"nun 329. ve 405. maddeleri uyarınca hisselerin şirket tarafından geri alınması ve hisse bedelinin iade edilmesinin mümkün olmadığını savunmuştur. Dosya kapsamından davacıdan “21. ... Holding Teslim ve Tesellüm Belgesi” başlıklı belge karşılığında para tahsil edildiği, karşılığında davalı şirketin hamiline yazılı hisse senetlerinin teslim edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Davacının davalı şirkete ortak olup olmadığı hususunun tespiti için davalı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, sunulan raporda, davacıya teslim edilen hisselerin pay defterinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, bu rapor doğrultusunda davacının davalıya ortak olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, raporda davacıya teslim edilen hisselerin pay defterinde kayıtlı olduğu hususunun yanı sıra 2001 ile 2013 yılları arasında gerçekleştirilen genel kurul toplantılarının sınırlı sayıda ortağın (yaklaşık 5 yada 6) hazır bulunması ile icra edildiği de tespit edilmiştir. Bununla birlikte davacının ortak sıfatıyla genel kurullara katıldığı veya usulünce dağıtılmasına karar verilen kar payını aldığı veya başka bir şekilde ortaklığın benimsenmesi sonucunu doğuracak bir ilişkiye girip girmediği de belli değildir. Ayrıca dosya kapsamında bulunan SPK raporlarında, TTK ve SPK hükümlerinin cevaz vermediği usullerle şirket paylarının halka arz edildiği, davalı şirketin ticari faaliyetinin bulunmadığı belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, pay defterlerinin gerçek ortaklık durumunu yansıtıp yansıtmadığı, ortaklık durumlarının ikincil kayıtlar tutulmak suretiyle izlenip izlenmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalı şirketin yapmış olduğu genel kurullara sınırlı sayıda ortağın katıldığı da nazara alınarak davacıya verilen hisse senetlerinin bir değerinin bulunup bulunmadığı, bu hisselerin davalı şirketin sermayesinde temsil edilip edilmediği, genel kurullarda sermayenin ne şekilde temsil edildiği hususları açıklığa kavuşturulup dosya kapsamında bulunan SPK raporları da değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi