21. Hukuk Dairesi 2016/13328 E. , 2017/6551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle, 23.320,47 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi, davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19/09/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile karşı taraf vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 20.320,47 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden, yerel mahkemece 16/09/2009 tarih, 2000/401 Esas - 2009/629 Karar sayılı ilk kararında dava dilekçesinde talep edilen 10,00 TL maddi tazminat ile takdir edilen 3.000,00 TL manevi tazminata olay tarihinden, ıslah edilen kısma ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verildiği, anılan bu ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmediği, mahkemenin temyiz incelemesine konu 27/05/2016 tarihli son kararında ise 20.320,47 TL maddi tazminat ile 3.000,00 TL manevi tazminatın tamamının kaza tarihi olan 10/04/2000 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Usuli kazanılmış hak davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Bu açıklamalardan olarak somut olayda, davacı tarafın 16/09/2009 tarihli hükmü temyiz etmemesi üzerine, davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan, mahkemenin son kararında tazminatların tamamına kaza tarihinden yasal faiz işletilmesine karar vermesi hatalıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, H.M.K.’nun geçici 3. maddesi gereğince ve H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Hüküm fıkrasının 1. bendinin tamamen silinerek yerine geçmek üzere,
"1-10,00 TL maddi tazminat, 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/04/2000 tarihinden itibaren; 20.310,47 TL maddi tazminatın ıslah tarihi olan 30/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, maddi tazminat yönünden fazlaya dair hakların saklı tutulmasına," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.480,00TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine
19/09/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.