Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Hakaret ve yaralama eylemlerinden kurulan kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildikleri tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca o yer Cumhuriyet savcısının tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2-Tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın, katılan ..."a yönelik tehdit suçunu uzlaşmaya tabi olmayan yaralama suçuyla birlikte işlediği belirlenerek yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; Sanığın katılan ... ..."a yönelik tehdit suçu açısından ise;02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnamaye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.