20. Hukuk Dairesi 2016/9581 E. , 2018/5744 K.
"İçtihat Metni".......
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında.......... sayılı 9.253 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, arsa niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiş; davacı .........zilyetlik ve vergi kaydına dayanarak dava açmıştır. ..., ... ve ..., zilyetlik ve vergi kaydına dayanarak davaya müdahil olmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne; 461 ada 1 nolu parselin fen bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen 991,62 m²’lik kısmının davalı Hazine adına yapılan tesbitinin iptali ile davacı............adına, (H), (I) ve (K) harfleri ile gösterilen 2381,98 m²’lik kısmının davalı Hazine adına yapılan tesbitinin iptali ile müdahil davacı ... adına, (F) ve (G) harfleri ile gösterilen 472,91 m²’lik kısmının davalı Hazine adına yapılan tesbitinin iptali ile müdahil davacı ... adına, (D) harfi ile gösterilen 612,42 m²’lik kısmının davalı Hazine adına yapılan tesbitinin iptali ile müdahil davacı ... adına tesbit ve tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.11.2012 tarih, 2012/6877-13407 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında: ""Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan fen bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın (L) harfi ile gösterilen bölümünün ham toprak ve meşelik olduğunun bildirilmesi, kadastro paftası ve fen bilirkişi krokisinden dava konusu taşınmazın doğu sınırında 104 ada 1 orman parselinin bulunduğunun anlaşılması sonucunda, karara dayanak alınan ziraat ve fen bilirkişi tarafından düzenlenen raporlar çekişmeli yerin öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle: Mahkemece, dayanak vergi kaydı, dayanak vergi kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir fen elemanı ve jeoloji mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, taşınmazların orman olmadıkları belirlendiği taktirde ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılması"" gereğine değinilmiştir.
........
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne, 461 ada 1 nolu parselin fen bilirkişisinin 03.11.2010 havale tarihli krokili raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile göstermiş olduğu 991,62 m²’lik kısmın davacı ... adına; (H), (I) ve (K) harfleri ile göstermiş olduğu 2381,98 m²’lik kısmın davacı ... adına; (F) ve (G) harfleri ile göstermiş olduğu 472,91 m²’lik kısmın müdahil davacı ... adına; (D) harfi ile göstermiş olduğu 612,42 m²’lik kısmın dahili davacı ... adına tespiti ile tapuya tesciline; (M) harfi ile göstermiş olduğu 457,37 m²’lik kısmın yol olarak terkinine; (L) harfi ile göstermiş olduğu 4154,07 m²’lik kısmın tespit gibi orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmaları 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış ve 19/10/2009 - 18/11/2009 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
1-İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişisi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada fen bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (H), (I), (K), (F), (G) ve (D) harfleri ile gösterilen taşınmazların orman sayılmayan yerlerden oldukları anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı Hazinenin bu kısımlar yönünden temyiz itirazlarının esastan reddine,
2-6100 sayılı HMK’nın 26. maddesi; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına dair kanun hükümleri saklıdır” hükümlerini içermektedir. Somut olayda davacı ve müdahil davacı gerçek kişiler zilyetlik iddiası ile kadastro tespitine itiraz ederek kendi kullanımlarında olan kısımların adlarına tescilini talep ettikleri halde talep dışına çıkılarak bilirkişi raporunda (M) harfi ile gösterilen kısmın yol ve (L) harfi ile gösterilen kısmın ise orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesi hatalıdır.
Bu nedenlerle mahkemece (A), (B), (C), (H), (I), (K), (F), (G) ve (D) harfleri ile gösterilen kısımlar yönünden yine aynı şekilde kişiler adına taşınmazların vasıfları da belirtilmek suretiyle tescil kararı verilmeli, ancak (M) ve (L) kısımları yönünden davanın reddi ile tespit gibi tescil kararı verilmesi yeterli olup talep dışında karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Bir nolu bent gereğince davalı Hazinenin (A), (B), (C), (H), (I), (K), (F), (G) ve (D) harfleri ile gösterilen kısımlar yönünden temyiz istemlerinin esastan REDDİNE,
2- İki nolu bent gereğince davalı Hazinenin (M) ve (L) kısımları yönünden temyiz istemlerinin kabulüne ve (A), (B), (C), (H), (I), (K), (F), (G) ve (D) kısımları yönünden usulden kabulü ile hükmün bu kısımlar yönünden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/09/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.