17. Hukuk Dairesi 2015/8043 E. , 2018/1639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; ..."nun aracı ile davacı ..."ın sevk ve idaresindeki vasıtaya şerit ihlali yapmak suretiyle çarptığını, kazaya sebebiyet veren ... "in tam ve asli kusurlu olup 296 ... alkollü olduğunu, yaşanan feci kazada ... ile aynı arabada bulunan ..."ın kafa kemiği kırılarak travma geçirdiğini, sağ omuz ve kolunda kırık meydana geldiğini, ..."ın kaza sonrasında bedeninde felç meydana geldiğini, halen konuşamadığını ve uzuvlarını kullanamadığını, ..."ın kullandığı araçta bulunan ve diğer kazazede ... ise kaza sebebiyle alnından yaralandığını, çehrede sabit iz kalmaması için periyodik bakım ve kontrolleri devam ettiğini, kaza sonrasında davalı ... "nun olaydan yaklaşık 3 saat sonra yapılan alkol muayenesinde 296 promil alkollü olduğu belirlendiğini, davacı ... kaza sebebiyle her ne kadar doğrudan bir cismani zarara uğramamış ise de kızı ve eşinin hayati tehlikeye maruz kalır derecede yaralandığını, birlikte yaşadığı ailesi ve yakınlarının yaralanmasından bizzat zarar gördüğünü beyan ederek; ... için 20.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL olmak üzere
toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 23.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, maddi tazminata ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili; manevi tazminat davasını kabul etmediklerini, olay yerinde tutulan kaza tespit tutanağında her ne kadar davalı ... kusurlu olarak gösterilmiş ise de, davalı müvekkilinin kusursuz olduğunun anlaşıldığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."a verilmesine, diğer davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 2.000,00"er TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ... ve ..."a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma ve malul kalma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur oranları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 07.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.