11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8415 Karar No: 2018/4079 Karar Tarihi: 02.05.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8415 Esas 2018/4079 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar köy muhtarı ve azası olarak ölmüş kişiler adına fakirlik ilmühaberi düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlemişlerdir. Mahkeme, sanıkların beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği ve zincirleme suç koşullarının oluşmadığını belirtmiştir. Ancak belge sayısının cezanın tayininde nazara alınması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, sanıkların alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar hakları uygulanması gerektiği açıklanmıştır. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 43., 53. ve 61. maddeleri üzerinde değinilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2016/8415 E. , 2018/4079 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Köy muhtarı ve azası olan sanıkların, ölmüş kişiler adına fakirlik ilmühaberi düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında, suça konu konu belgelerin hukuki sonuç doğurmaya elverişli olmadığı ve sanıklara yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, 2-Kabule göre de; a)5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinde, “değişik zamanlarda” denildiğinden, aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağının bulunmaması; her bir sanığın, diğerlerinden ayrı ve farklı zamanda, ancak aynı anda suça konu belgeleri imzaladıklarının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç koşullarının oluşmadığının, ancak belge sayısının TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiğinin gözetilmemesi, b)Zincirleme suça ilişkin artırma ve takdiri indirim nedenlerinin uygulanması sonucu belirlenecek sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün yerine, 2 yıl 13 ay 15 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, c)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanıkların sadece kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son. maddesi gereğince sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 02.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.