19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1838 Karar No: 2016/9755 Karar Tarihi: 31.05.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1838 Esas 2016/9755 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, takip yapılan müvekkilinin borcu olmadığını, kefil olmadığını ve ipotek vermediğini savunarak menfi tespit davası açmıştır. Davalı ise, müvekkilinin asıl borçluya kefil olduğunu ve borcu ödeyerek ipoteği temlik aldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, ipoteğin davalıya temlik edildiği gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak, davacının borçtan şahsen sorumlu olmadığı, ipotek veren konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacıya asıl borçlu tarafından ihtarname gönderilmediği için takip yapılmaması gerektiği ve kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri ise, Medenî Kanunun 887. maddesidir ve ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması için hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olması gerektiğini belirtmektedir.
19. Hukuk Dairesi 2016/1838 E. , 2016/9755 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, temlik alan davalının müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını, müvekkilinin asıl borçlu olan ...."a kefil olmadığını, ipotek vermediğini, müvekkiline ihtarname gönderilmediğini belirterek müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dava dışı ... Pazarlama Ltd. Şti. lehine ipotek verdiğini, ilgili şirketin icra takibinde asıl borçlu olan ...."a kefil olduğunu, müvekkilinin borcu ödeyerek alacağı ve ipoteği temlik aldığını savunarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının 20/04/2007 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olan dava dışı ... Pazarlama Ltd. Şti"nin asaleten ve kefaleten borçlarına teminat olarak ipotek verdiği, ipoteğin davalıya temlik edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe karşı menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, dava dışı ... Pazarlama Ltd. Şti. "nin temlik eden dava dışı banka lehine asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak borçları için ipotek vermiş, iş bu şirket de dava dışı .... ile temlik eden banka arasında imzalanan 20/04/2007 tarihli genel kredi sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefil olmuştur. Dayanak icra takibinde borçlu olarak .... gösterilmek suretiyle ipotek veren davacı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmıştır. Bu durumda davacının dava dışı ...."ın borcundan şahsen sorumlu olmadığı, ipotek veren konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Medenî Kanunun 887 maddesi uyarınca, “İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır." Temlik eden dava dışı banka tarafından asıl borçlu .... ve kefil ... Pazarlama Ltd. Şti"ye 14/08/2009 tarih ve 163043 yevmiye nolu ihtarname gönderilmiş ise de, davacıya asıl borçlu ...."ın borcu nedeniyle ihtarname keşide edilmemesi nedeniyle davalının takip yapma hakkının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.