10. Hukuk Dairesi 2020/3627 E. , 2021/1333 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı feri müdahil kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kararın feri müdahil kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı futbol kulübünde profesyonel futbolcu olarak futbol oynadığını ancak çalışmalarının Kuruma bildirilmediğini ileri sürerek davalı futbol kulübünde 25/06/1992-31/05/1993, 17/06/1993-31/05/1994 ve 24/06/1994-31/05/1995 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı futbol kulübüne tebligat yapılmasına rağmen duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Feri müdahil Kurum vekili, fiili çalışmanın kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davacının profesyonellik sözleşmesi gereğince belirlenen sezonlarda davalı takımda futbol oynadığı iş akdinin türünün belirli süreli olsa da davacının tüm sezon boyunca davalı ile arasında işçi işveren ilişkisinin süre geldiği aralıksız çalıştığı ancak kuruma bildirimlerin eksik yapıldığı kanaatine varılmış ve tüm yazılı belge ve dinlenen bordro tanık beyanlarıyla usule uygun rapora itibar edilerek, davanın kabulü ile, davacının davalı Erzurumpor Klubü Başkanlığı adlı 5362 sicil nolu işyerinde dönemin asgari ücretiyle profesyonel futbolcu olarak 25.06.1992-31.05.1993 arasında toplam 335 gün çalıştığının ve 215 gün sigortalılığının kuruma bildirilmediğinin; 17.06.1993-31.05.1994 arasında 343 gün çalıştığının ve 223 gün sigortalılığının kuruma bildirilmediğinin; 24.06.1994-31.05.1995 arasında 336 gün çalıştığının ve 336 gün sigortalılığın kuruma bildirilmediğinin tespitine karar verilmiştir.
B- BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince; yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına yönelik feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353-(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Feri müdahil Kurum vekili özetle; Davacının iddiasının kanıtlanamadığını, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği, tanık anlatımlarının karar vermeye elverişli olmadığını ileri sürerek resen dikkate alınacak gerekçelerle temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, Feri müdahil Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2003/21-43 Esas, 2003/97 Karar ve 26.02.2003 tarihli kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını ya da kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı ve işyerinden yapılan kısmi bildirimler, sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin, ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez. Bu halde ise hak düşürücü sürenin kesinti tarihleri dikkate alınarak her bir dönem bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir.
Somut olayın incelenmesinde; davacı, 25/06/1992-31/05/1993, 17/06/1993-31/05/1994 ve 24/06/1994-31/05/1995 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece; dosya kapsamında yer alan sözleşmeler ve tanık beyanları kapsamında davacının 25.06.1992-31.05.1993, 17.06.1993-31.05.1994; 24.06.1994-31.05.1995 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinde hizmet akdine bağlı olarak aralıksız çalıştığının tespitine yönelik kabul kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece 19.02.2015 tarihinde açılan davaya göre 25/06/1992- 1992/3. tarihleri arası dönemi yönünden yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde hak düşürücü süre irdelenerek, usulünce yapılacak araştırma sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.