11. Hukuk Dairesi 2016/13489 E. , 2018/4545 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/06/2016 tarih ve 2015/1041-2016/627 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "..." ve "..." ibareli tescilli markalarının bulunduğunu, bu markalar ile poligon hizmeti verdiğini, yine poligon işletmesine yönelik TPE nezdinde tescilli tasarımının bulunduğunu, davalı ile müvekkili arasında tasarımın kullanılması için anlaşma yapılmak istendiğini, ancak fiyat konusunda anlaşılamadığından anlaşmanın yapılamadığını, fakat anlaşmanın yapılmamasına rağmen davalı tarafından müvekkili tasarımının aynısı olacak şekilde poligon işletmesinin kurulduğunu, bu durumun müvekkili adına tescilli tasarım ve markalara tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek müvekkiline ait tescilli tasarım ve markalara tecavüzün tespitine, tecavüz nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle 5.000 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili işletmesi ile davacının tasarımları arasındaki tek benzerliğin kırmızı ve beyaz renklerden ibaret olduğunu, markaya ve tasarıma tecavüzün söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalının kullandığı marka ile davacının tescilli markalarının benzer olmadığı, davalı işletmesi ile davacıya ait tasarımların benzer olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı markasının asli unsurunun “poligon” ibaresinden oluşması nedeniyle mahkemenin markaların benzer olmadığına ilişkin görüşü yerinde değil ise de, davalı kullanımının davacı markasının kapsamında bulunan mal ve hizmetlerden olmadığının anlaşılmış bulunmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı taraf, aynı zamanda tescilli tasarımına tecavüzün engellenmesi ve maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi heyetince, davacı tasarımı ile davalıya ait iş yerinin renk ve tarz olarak benzerlik arz ettiği, bunun yanı sıra detay ve yapım işlerinde mekana uygun farklı sayılabilecek uygulamalarında yer aldığı görüşü açıklanmıştır. Ancak, 554 sayılı KHK"nin 11. maddesine göre, “Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, 7. maddeye uygun olarak o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.” Anılan madde hükmü uyarınca, koruma kapsamının belirlenmesinde kıyaslanan tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenimle belirgin bir benzerlik gösterip göstermediğinin tespiti gerekmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda anılan madde hükmüne uygun şekilde belirleme yapılmamıştır. Bu bakımdan, eksik değerlendirme içeren bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu yönden davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.