17. Hukuk Dairesi 2015/8086 E. , 2018/1632 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın ... yönü ile reddine, diğer davalılar yönü ile kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin 08/9/2009 tarihinde davalılardan ..."nın sevk ve idaresinde bulunan diğer davalı ... A.Ş. nezdinde zmms poliçesi ile sigortalı bulunan dolmuşa yolcu olarak bindiğini, olay sonucunda müvekkilinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, davanın kabulü ile 300,00 TL ulaşım giderinin, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL kazanç kaybının, yine 100,00 TL efor kaybı zararının 08/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 7.000,00 TL manevi zararının 08/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan 3.000,00 TL manevi zararın yine 08/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline,karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili; müvekkilinin olayda tamamen kusursuz olduğunu, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... A.Ş. vekili; kazaya karışan ... plakalı aracın zorunlu trafik sigortasının müvekkil şirket tarafından düzenlendiğini, poliçedeki sakatlık ve ölüm teminatının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını beyan etmiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalı ... şirketi yönünden maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 89.002,51 TL"nin 200,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren, 88.802,51 TL"sinin ıslah tarihi olan 17/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, davalı ... yönünden manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 750,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte trafik sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. 2918 sayılı KTK"nın 99/I.maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.2.b.maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Açıklanan bu ilke ve alacağı doğuran sebebin esasen haksız eylemden kaynaklanmış olmasına göre, ıslah ile istenilen tazminat için de, aynı tarihten itibaren temerrüt faizi uygulanması gerekir. Zira, davalı ... şirketleri ile davacı arasındaki hukuki ilişkin sözleşme ilişkisi değildir. Borcun nedeni haksız eylemdir. Yukarıda anılan hükümlere göre davalı ... şirketi bakımından temerrüt faizinin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olan, zarar miktarı değil, kazanın ihbar edilmesidir. Kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemek sigortanın sorumluluğundadır. Bu itibarla, sigorta şirketine başvuru yapılması veya dava açılmasıyla, kaza, davalı ... şirketlerine ihbar edilmiş olacağından, anılan hükümlerde öngörülen koşullar yerine getirilmiş olacaktır.Somut olayda davalı ... şirketine davadan önce ihbarda bulunulduğuna ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığından, dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile ıslah edilen miktar yönünden de dava tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Ne var ki, yukarıda belirtilen husus bozma nedeni ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK"nın 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Mahkemece gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 7.bendinde “Reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca hesaplanan 3.907,56 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Oysa davalı ... davada kendisini bir vekille temsil ettirmemiş, davalı ... ise sadece manevi tazminat yönü ile sorumlu tutulmuştur. Reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden hükmedilen vekalet ücretinin sadece davalı ... şirketine ödenmesine karar verilmesi gerekirken, davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine, dair verilen karar, bozma nedeni ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK"nın 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “2-Diğer davalı ... şirketi yönünden maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 89.002,51 TL"nin 200,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren, 88.802,51 TL"sinin ıslah tarihi olan 17/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,” biçimindeki ibarenin hüküm fıkrasından çıkarılmasına yerine “2-Diğer davalı ... şirketi yönünden maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 89.002,51 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,” yazılmasına, hüküm fıkrasının 7. bendinde yer alan “Reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca hesaplanan 3.907,56 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine” biçimindeki ibarenin hüküm fıkrasından çıkarılmasına yerine “Reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca hesaplanan 3.907,56 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ... şirketine ödenmesine” yazılmasına ve hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.