4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3613 Karar No: 2016/2244 Karar Tarihi: 22.02.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/3613 Esas 2016/2244 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/3613 E. , 2016/2244 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/03/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlali nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazları yönünden; Dava, kişilik haklarının ihlali nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının yiğeni ile evli olduğu dönemde, davalı ve diğer akrabalarının evlerine gelerek kendisini tehdit ettiğini, "" Biz mafyayız, ...." ın yarısı bizden sorulur, istediğimiz 25.000TL yi vermezseniz de evinizi alırız. Sizi mezara gömeceğiz ."" şeklinde sözler söylediğini belirterek uğramış olduğu manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıyı tehdit ettiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; olayın oluş şekli, davalının davacı ile dava dışı eşi arasındaki geçimsizliğe dair konuşmak ve barıştırmak amacı ile gittiği sırada tartışma sırasında söylenen sözler olması ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı da fazladır. Şu durumda daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (1) no"lu bentte gösterilen nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.