14. Hukuk Dairesi 2017/5051 E. , 2018/4449 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.01.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2016 günlü hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... Başkanlığı vekili, ... ve davalı ... tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce istinaf talebinin kısmen kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına dair verilen kararın davalı ... Müdürlüğü vekili tarafınden temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 26.09.2015 tarihinde vefat eden ..."ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, murisin davalıya borçlu olduğunu, ancak davalının davacılardan bir talebinin bulunmadığını, davayı kabul ettiklerini, sulh taleplerinin kabul edilmesini, aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davalı ... Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, dava şartlarının araştırılması gerektiğini, terekenin borca batık olmadığının tespit edilmesi veya 3 aylık yasal sürede açılmadığının anlaşılması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ... Müdürlüğü vekili, davalı ... vekili, davalı ... istinaf talebinde bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce davalılar ..., ... Müdürlüğü avukatlarının ve ..."ın istinaf kanun yolu başvurularının kısmen kabulü ile, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 22/12/2016 gün ve 2016/29 Esas, 2016/675 Karar sayılı kararının, HMK"nın 353/(1)-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kabulü ile; davacılar murisi ... ve ... oğlu (...) TC kimlik numaralı ..."ın 26/09/2015 olan ölüm tarihi itibarıyla terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile davacılar (...) T.C kimlik numaralı ... ve (...) T.C kimlik numaralı ..."ın, murisin mirasını hükmen reddettiklerinin tespitine, verilen karar gereğince alınması gerekli 31,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile, kalan 2.20 TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, davanın niteliği gereğince davacılar yararına avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Yerel mahkemece davanın kabulüne, bölge adliye mahkemesince de yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti yönünden istinaf taleplerinin kısmen kabulüyle yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden karar verilmiş ise de, yerel mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, ... müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, yerel mahkemece ölüm tarihi itibariyle terekenin aktifi ve pasifi belirlenmemiştir. Ölüm tarihi baz alınarak muris üzerine kayıtlı ..., araç ve bankada mevduatının bulunup bulunmadığının ilgili ... dairesi, emniyet müdürlüğü ve banka şubelerinden araştırılmadan, muris adına kayıtlı olduğu tespit edilen... ve ...plakalı araçların değeri ve terekenin pasifini oluşturan borç miktarı belirlenmeden, davalı ... dairesine olan borcun kaynağı ve borç kaynağına göre murisin sorumlu olacağı tutar araştırılmadan, davacıların Av. ..."ya verdikleri vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacılar vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince de bu yönlere değinilmeden istinaf taleplerinin kısmen kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti yönünden düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.