Mahkeme : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Tebliğnamede sanık olarak gösterilen ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarındaki hükümler yönünden herhangi bir kanun yolu talebi bulunmadığından bu kişiler hakkındaki hükümler inceleme dışında tutulmuştur.
A- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Diğer sanıklar .... ve ....’ın, sanık ...’dan aldıkları para ile sanık ... adına ...’ya giderek, suça konu uyuşturucu maddeleri alıp sanık ...’a teslim ettikleri olayda, müşterek faillerin “aynı yönde” hareket ettikleri ve bu itibarla uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun üç kişi ile birlikte işlendiği halde, sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK‘nın 188/5. maddesi uyarınca artırılmaması karşı temyiz olmadığından bu sanık için bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile 5271 sayılı CMK"nın 280/2. maddesinde belirtildiği şekilde ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden kurulan hükümde eleştiri dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesi nedeniyle CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul, yasaya ve hukuka uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet ve beraat hükümlerinin incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, 15.12.2015 tarihli eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın 18 yaşından küçük çocuğa uyuşturucu madde satmak için icrai hareketlere başladığı ve uyuşturucu madde satacağı sırada yakalandığı dikkate alındığında, bu haliyle sanığın eyleminin "biri TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasının 2. cümlesinde düzenlenen çocuğa uyuşturucu madde satmaya teşebbüs", suçu, diğeri de tamamlanmış "satmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçu olmak üzere iki ayrı suçu oluşturduğu; TCK"nın 44. maddesi gereğince, tamamlanmış satmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu için belirlenen sonuç ceza ile 18 yaşından küçük çocuğa uyuşturucu madde satmaya teşebbüs suçundan yapılacak uygulama ile belirlenecek sonuç cezanın karşılaştırılması ve daha ağır sonuç doğuran suç esas alınarak hüküm kurulması gerekirken, belirtilen nitelikte somutlaştırma ve karşılaştırma yapılmadan "satmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan hüküm kurulması,
2- Sanık ... ile haklarında beraat kararı verilen .... ve ....’in beyanları, olay tutanağı ve tüm dosya içeriğine göre; sanık ...’ın 27.11.2015 tarihinde hakkında beraat kararı verilen ....’in evinde yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddeyi, sanık ...’ın verdiği para ile sanık ... ile birlikte ...’dan temin ederek Şereflikoçhisar ilçesine nakletmek suretiyle, sanıklar .... ve .... ile birlikte iştirak halinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği sabit olduğundan, bu suçun zincirleme suç kapsamında değerlendirilerek, öncelikle bu suç için müstakil suçmuş gibi uygulama yapılıp sonuç ceza belirlendikten sonra, (1) nolu bozmaya konu suç için takdir edilen sonuç ceza ile karşılaştırılarak, somutlaştırma sonucu her iki suç için belirlenmiş olan cezalardan ağır olanına TCK"nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle sanık hakkındaki sonuç cezanın tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, 26-27/11/2015 tarihli suça ilişkin beraat ve 15.12.2015 tarihli suça ilişkin mahkûmiyet hükümlerinin BOZULMASINA,
19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.